Postacıyla yaptığın gibi. | Open Subtitles | تماماً كما فعلتَ مع ساعي البريد |
Yani senin annem ile bana yaptığın gibi halının altına mı süpüreyim? | Open Subtitles | عليّ أنْ أتناساه إذاً كما فعلتَ مع والدتي... و معي؟ |
Aynı senin bana yaptığın gibi. | Open Subtitles | ،ويقومُ بعكس الأمر تمامًا .كما فعلتَ بي |
Tam olarak az önce verdiğin gibi. | Open Subtitles | تماماً كما فعلتَ للتو |
Karınıza yaptığınız gibi patronunuza neden karşı koymadınız? | Open Subtitles | لِمَ لمْ تواجه رئيس عملك كما فعلتَ مع زوجتك؟ |
Beni, babama yaptığın gibi Jimmy'e de düşman edemeyeceksin. | Open Subtitles | لا يمكنكَ تأليبي ضدّ (جيمي) كما فعلتَ مع والدي |
Belki bana düğmemi iliklememi söylemelisin. Uçakta yaptığın gibi. | Open Subtitles | {\pos(190,230)\cHFF0000\3cH00FFFF}ربّما يجدر أن تقول لي أغلقي الزرّ كما فعلتَ في الطائرة؟ |
Hayır, eğer beni korumak isteseydin aynı Julia'ya yaptığın gibi bunu bana yapmadan önce kaçıp giderdin. | Open Subtitles | كلا، إنّكِ إن أردتَ أن تحميني، لكنتَ هجرتني قبل أن تفعل هذا لي، كما فعلتَ مع (جوليا). |
Bana bir iyilik yap bırak peşlerini terk et onları, Monroe'ya yaptığın gibi onları gerçekten incitmeden önce yap bunu. | Open Subtitles | أسدني معروفاً, أتركهم فحسب (أهجرهم كما فعلتَ بـ(مونرو قبل أنْ تؤذيهم حقاً |
Misafirhanemde yaptığın gibi mi? | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}كما فعلتَ في مسكني؟ |
Aslında oğullarının hayatlarından bir diğerini daha mahvetmeni engellemek için geldim daha önce Bae'ye yaptığın gibi. | Open Subtitles | جئت في الحقيقة لمحاولة منعك مِنْ تدمير حياة ابنك الآخر كما فعلتَ مع (بي) |
Alex'i öldürdü ki o da Ruvé onu ilaçladığı için beni buraya getirmişti. Tıpkı senin bana ilaç verdiğin gibi. | Open Subtitles | قتل (ألكس) الذي جلبني لهنا .لأن (روفي) خدرته، كما فعلتَ بي |
Size de dahil. Tıpkı sizin yaptığınız gibi. | Open Subtitles | كما فعلتَ أنت بما فيهم أنت سيدي.. |
Eğer reddederse Ajan May'e yaptığınız gibi onu da kilitleyecek misiniz? | Open Subtitles | و إذا رفض مساعدتنا ... هل يمكنكَ أن تحبسه كما فعلتَ أيها العميل (ماي) ؟ |