"كما في" - Traduction Arabe en Turc

    • daki gibi
        
    • gibi mi
        
    • olduğu gibi
        
    • deki gibi
        
    • gibi bir
        
    • aynı
        
    • tıpkı
        
    • anlamında
        
    • taki gibi
        
    • zamanki gibi
        
    • olduğu kadar
        
    Gürültülü bir materyaldir ve eğer Hollanda'daki gibi şehre çok yakın yollar yaparsak, o zaman sessiz bir yolu daha da severiz. TED إنه مادة كثيرة الضجة و إذا بنينا طرق كما في هولندا قريبة جدا من المدن، حينها سنرغب بطرق صامتة
    Sadece, kızlar da Rusya'daki gibi üstsüz olsaydı diyorum. Open Subtitles أتمنى أن ارى البنات عاريات الصدور كما في روسيا
    Pembe filler mi? Çizgi filmlerdeki gibi mi? Open Subtitles الأفيال الرمادية كما في قصص الكارتون المصورة ؟
    Ve Rusya'da olduğu gibi, şehirlerde ve kasabalarda birlikte yaşarlar. TED و، كما في روسيا، انهم ينجذبون معا الي القرى والمدن.
    Eğer şimdi bana silahını TV'deki gibi, yalnız iki parmağınla verebilsen, Open Subtitles الان، هل لك ان تسلمني سلاحك باصبعين فقط كما في التلفزيون
    Üstelik Tayga'da olduğu gibi bir ay değil, yılın yarısı boyunca. Open Subtitles لَيسَ لشهرِ واحد كما في غابات التايغا هناك انما لنِصْفِ، السَنَة.
    "Küçük Kadınlar"daki gibi olacağını sanıyorsun. Open Subtitles قد تظنين أن الحياة ستكون كما في رواية نساء صغيرات
    "Sonra konuşacak bir konu olsun"daki gibi. Open Subtitles كما في من الأفضل أن نترك أشيائاً لنتحدث بشأنها لاحقاً
    Bu festivaller açıklar çünkü Minto'daki gibi yerel ile küresel arasındaki diyaloğun asıl gerekli şey olduğunu anladılar. TED يميزها أنها مفتوحة، كما في "مينتو" لأنها تفهم أن الحوار بين المحلي والعالمي ضروري
    aynı Nash Bridges'daki gibi. Kaçakçıları suç üstü yakalamaya çalışıyoruz. Open Subtitles كما في مسلسل (ناش بريجيز) نحاول إثبات جرم بعض المهربين
    Fee-fi-fo-fum gibi mi? Open Subtitles كما في الرباعيّة التاريخيّة اثنان أحياناً ''؟ ''
    Oh, yani beni kovuyor musun bir kızın kovulduğu şu filmde ki gibi mi? Open Subtitles إذًا سوف تطردينني كما في ذلك الفيلم حيث طردت تلك الفتات؟
    Öyleyse doğru mu? Batı hikayelerindeki gibi mi? Open Subtitles إنهصحيحإذا, كما في القصص الغربية ؟
    Bireylerin hayatında, ulusların hayatında olduğu gibi herşey birbiriyle bağlantılıdır, ve herşey sonuçtur. Open Subtitles في حياة الأفراد كما في حياة الشعوب كل شيء مرتبط كل شيء نتيجة
    Anneler ya savaşır, ya da çoğu zaman olduğu gibi vazgeçer. Open Subtitles الأمهات يجب أن يقاتلن, او كما في أغلب الأحيان, ببساطة يرحلن
    Bana My Fair Lady'deki gibi düzgün konusmayi da ögretecek misin? Open Subtitles هل ستعلمني كيف أتحدث جيدًا كما في فيلم (ماي فير ليدي)؟
    Ya, "Testere"deki gibi bir manyaksa ve birbirimizi öldürmek zorundaysak? Open Subtitles أعني، ماذا لو أننا في مخبأ مريض نفسي، وعلينا أن نقتل بعضنا البعض، كما في فيلم "ساو = المنشار"؟
    Sicim kuramında ek boyutlardan söz ettiğimizde, Kaluza ve Klein'ın önceden düşündüğü gibi bir tane olmuyor. TED إذن، عندما نتحدث عن أبعاد إضافية في نظرية الأوتار، فهي ليست مجرد بعد إضافي واحد فقط، كما في أفكار كلوتزة و كلاين.
    16'cı yüzyıl şarkıcısı iğdiş edilmiş Orlando di Lasso ile aynı sese sahibim. Open Subtitles لدي تماما نفس المدى الصوتي كما في القرن الـ16 , أورلاندو دي لاسو
    Fakat tüm bu korunmasızlık içerisinde, tıpkı daha da iyi olmaya çalıştığımız diğer her şey gibi gelişim gösteririz. TED لكن من خلال كل ذلك الضعف، كما في كل شيء آخر نسعى دائمًا لنكون الأفضل فيه، نحن نشاهد تقدمًا.
    - "Aa" demek, yani "Bak sen şu işe." anlamında. Open Subtitles آوه, تعني "آوه" كما في جملة, "آوه, ماذا تظن حيال ذلك؟"
    "Ambidekstrus"taki gibi, önek "ambi" " iki taraflı" demek. Open Subtitles بادئة الكلمة كما في بارع.. تعني كلتا اليدين
    Tabii ki, sana her istediğini getirecek, her zamanki gibi. Open Subtitles بالطبع ، سيجلب لك بابانويل كل ماتريده كما في السابق
    Yani, bal arılarının tarımda olduğu kadar ekonomide de önemli bir rolü var. TED إذن فإن نحل العسل مهم جدا لدوره في الاقتصاد تماماً كما في الزراعة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus