"كما ينبغي أن" - Traduction Arabe en Turc

    • gerektiği gibi
        
    Neyse ki Uyandım ve hayatın olması gerektiği gibi olduğunu gördüm. Open Subtitles من حسن الحظ افقت فرأيت أن العالم كما ينبغي أن يكون
    Orası öyle bir yer ki işler olması gerektiği gibi gitmiyor. Open Subtitles المكان حيث لا تسير الأمور كما ينبغي أن تسير
    Öyle yapmalısın, Yarbay bunun kişisel bir şey olmadığını anlaman gerektiği gibi. Open Subtitles ،يجب أن تعتبره كذلك،كولونيل فقط كما ينبغي أن تدرك أن هذا ليس أمراً شخصياً
    Hayır, onlarla olmak iyi hissettirdi. Olması gerektiği gibi. Open Subtitles لا، كان من الجيد قضاء الوقتِ معهم كما ينبغي أن تكون هذه الأمور
    Zebra, olması gerektiği gibi mideye indiriliyor. Open Subtitles حسنٌ، الحمار الوحشي يؤكل كما ينبغي أن يكون له
    Görmeyi umduğum dünyada her insanın olması gerektiği gibi. Open Subtitles كما ينبغي أن نكون جميعًا في العالم الذي أتمناه
    Hayatına karşılık bu gezegen, olması gerektiği gibi. Open Subtitles .حياتها مقابل هذا الكوكب ، كما ينبغي أن يكون
    Kilisede olması gerektiği gibi bir cenaze töreni istiyorum. Open Subtitles ‫أتمنى أن تكون جنازتي في الكنيسة ‫كما ينبغي أن تكون
    Bize baktıklarında, bu dağa baktıklarında bizi, çocuklarımızı, yaşamı olması gerektiği gibi görmüyorlar. Open Subtitles عندما ينظرون إلينا إلى هذا الجبل لا يروننا نحن وأولادنا ولا الحياة كما ينبغي أن تكون
    Benimki de olması gerektiği gibi kusursuz bir gebelik. Open Subtitles وطفلي كان نِتاج حَمل طاهر عن زواج، كما ينبغي أن يكون
    Olması gerektiği gibi. Open Subtitles حسنا وهذا هو تماما كما ينبغي أن يكون.
    Özellikle de benimki Tam olması gerektiği gibi Open Subtitles خاصةً حياتي و التي هي كما ينبغي أن تكون
    Cinayet ve intiharın olması gerektiği gibi. Open Subtitles كما ينبغي أن يكون القتل والانتحار
    Her şey olması gerektiği gibi. Open Subtitles حسناً، كل شيء كما ينبغي أن يكون
    Dünya olması gerektiği gibi değişsin! Open Subtitles تغيير العالم كما ينبغي أن يكون
    Kader izin verdikçe olması gerektiği gibi Whitehall'e gidebilirlerdi. Open Subtitles مثل إحتياج الموت لهم "كانوا قادرين على التحرك في "وايت هول تمامًا كما ينبغي أن يكون
    Doğduğum andan itibaren, olmam gerektiği gibi değildim. Open Subtitles منذ ولادتي، لم أكن كما ينبغي أن أصبح
    Olması gerektiği gibi. Kuralların emrettiği gibi. Open Subtitles كما ينبغي أن يكون وفقا للقواعد
    Asıl delilik ise hayatı olması gerektiği gibi değil, olduğu gibi görebilmektir. Open Subtitles والأمر الأكثر جنوناً هو أن ترى الحياة" "كما هي وليس كما ينبغي أن تكون
    Addison, her şeyi olması gerektiği gibi yaptım. Open Subtitles لقد قمت بكل شئ كما (ينبغي أن أفعل يا (أديسون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus