Hatta eğer istersen, valizini ben hazırlarım. Senin bundan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | سوف اجهز لك حقيبتك لو شئت, اعرف كم تكره هذا |
Evet, ne kadar nefret ettiğini biliyorum bu a- şıkkı, talepkar orospu evladından. | Open Subtitles | نعم، أعرف كم تكره مجموعة الأصدقاء المقربين ، و الحمقى المطلوبين |
Öyleyse ikimiz de, hayatta olduğum için sevinmeliyiz, çünkü insanların önünde konuşmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، لنكون سعيدين لأنني على قيد الحياة لأنني أعرف كم تكره إلقاء الخطابات |
Bu konuyu insanların önünde konuşmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كم تكره الحديث حول الأمر أمام النّاس. |
Çoraplarını giyip, savaştan ne kadar nefret ettiğini anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن ترتديهم و أن تخبرني كم تكره الحرب |
Yanılmaktan ne kadar nefret ettiğini bilsem de, arkadaşlarına güven. | Open Subtitles | أعلم كم تكره أن تكون مخطئاً ولكن ثق بصديقتك |
İğnelerden ne kadar nefret ettiğini biliyorum. Dinle, yeni emirlerim var. | Open Subtitles | أنا أعلم كم تكره الأبر أسمع , أوامر جديدة |
Mükemmel bir gözlem sevgili kardeşim, ama buna bir son vermek zorundayım, çünkü kızımın övülmekten ne kadar nefret ettiğini bilirim. | Open Subtitles | ملاحظة ممتازة يا أختي العزيزة لكنني سأتوقف الآن لأنني اعرف كم تكره ابنتي الثناء عليها |
Babasından ne kadar nefret ettiğini yüzümüze söyledi. | Open Subtitles | أخبرتنا في وجهنا كم تكره أباها |
Senin hasta insanların arasında olmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم تكره التواجد جوار المرضى |
İyilik borçlu olmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم تكره أن تكون مُدان لأحد بمعروف |
Ve onları senden uzaklaştıran insandan ne kadar nefret ettiğini anlarsın. | Open Subtitles | و لتعرف كم تكره من خطفه منك |
Bundan ne kadar nefret ettiğini biliyorum, Booth. | Open Subtitles | أعرف كم تكره هذا يا بوث |
ne kadar nefret ettiğini ona söyledin mi? | Open Subtitles | هل أخبرتها كم تكره المدينه؟ |
Herhangi bir iddiayı kaçırmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم تكره ان تفقد جدالا |
Vav, yani, sanırım senin buradan ne kadar nefret ettiğini fark etmemişim Larry. | Open Subtitles | اعني، اعتقد بأنني لم ادرك كم تكره وجودك هنا، (لاري) |
Senin ne kuraklıktan ne kadar nefret ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم كم تكره أن تكون جافة |
Çok güzel bu. Hokeyden ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | -هذا جميل، فأنا أعلم كم تكره الهوكي |
Lex'ten ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | (أعرف كم تكره (ليكس |
Bunu yapmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum Louis. | Open Subtitles | اعلم كم تكره هذا (لويس) |