"كنت جالساً" - Traduction Arabe en Turc

    • oturuyordum
        
    • oturmuş
        
    • oturuyorum
        
    • otururken
        
    • öylece oturuyordun
        
    1D'de oturuyordum. Hosteslerle konuşabilen tek kişi bendim. TED كنت جالساً في 1ـ د. لقد كنت الشخص الوحيد الذي يمكن التحدث إلى المضيفين.
    diye de eklemişti. Eşim ve ben zorlu konuşmalar için oturduğumuz yerleri değiştirdik çünkü ben daha yüksekte 'güç bende' pozisyonunda oturuyordum. TED في الحقيقة قمنا أنا وزوجتي بتغيير مكان إجراء المحادثات الصعبة لأني كنت جالساً أعلاه في موقف السلطة.
    Ben de burada oturmuş oğluma, annesinin öldüğünü söylemenin bir yolunu düşünüyordum. Open Subtitles أتعلمين، كنت جالساً هنا أفكر في طريقة ما لأخبر إبني بموت أمه
    Masada oturmuş ona bakarken birden her şeyi çok açık bir şekilde fark ettim. Open Subtitles وعندما كنت جالساً هناك ،أنظر إليها تجلت لي الأمور تماماً
    Avrupa Birliği'nden meslektaşlarımla oturuyorum. TED كنت جالساً مع نظرائي في الاتحاد الأوروبي
    Hele şükür. 20 dakikadır burada oturuyorum. Open Subtitles أخيراً, لقد كنت جالساً هنا لـ 20 دقيقة
    İçtiğim içki şişelerinin arasında otururken nihayet aklıma bir fikir geldi. Open Subtitles حينها، و بينما كنت جالساً بين القناني التي أفرغتها أخيراً وجدتها
    Park ettiğini bile bilmiyordum. Orada, öylece oturuyordun. Open Subtitles لم أعرف حتى أنك كنت تركن، كنت جالساً وحسب
    Önceki gün şurada oturuyordum. Çok etkili bir görselle bitirmem gerekiyordu. TED كنت جالساً ذلك اليوم وكان لا بد لي من إتهاء كلامي بصورة قوية.
    Orada iyi bir barda oturuyordum ve düşünceye dalmıştım. Open Subtitles كنت جالساً في احد البارات أهتم بشؤوني الخاصة
    Restauranda oturuyordum ve 2 manyak gibi konuşuyorlardı. Open Subtitles كنت جالساً في المطعم والمجنونان كانا يتحدثان
    Restauranda oturuyordum ve 2 manyak gibi konuşuyorlardı. Open Subtitles كنت جالساً في المطعم والمجنونان كانا يتحدثان
    Bunu aldığım gece, Tony Pastor ile bir locada oturuyordum. Open Subtitles ليلة حصولي علي هذه كنت جالساً في مقصورة مع توني باستور
    Burada oturmuş, ciddi ciddi, cenazende ne söyleyeceğimi düşünüyordum. Open Subtitles لقد كنت جالساً هنا، حرفياً، في محاولة للتفكير في ماذا سأقول في جنازتك
    Bir kaç hafta önce Vic'in orada oturmuş, Mai Tai'nin keyfini çıkarıyordum. Open Subtitles قبل بضعة أسابيع كنت جالساً في مطعم "تريدر فيكس", احتسي الماي تاي
    O arada ise ben sadece oturmuş babamı bekliyordum. Open Subtitles ,وطوال الوقت أنا كنت جالساً هناك أنتظر أبي أن يأتي
    Küçük bir konuşma yaparak orada oturuyorum, onlara ne kadar sevindiğimi göstermek istiyorum, ve sadece bu hassas küçük ellere bakıyorum aniden farkediyorum, sanki kör edici bir ışık bana çarpıyor. Open Subtitles كنت جالساً هناك، نتبادل أطراف الحديث وأتظاهر بالسعادة من أجلهم وعندما نظرت إلى تلك الأيادي اللطيفة فجأة أدركت كلمحة سريعة خطفتني
    Dört gündür oturuyorum. Open Subtitles لقد كنت جالساً لأربعة أيام
    Burada oturuyorum. Open Subtitles لقد كنت جالساً طوال الوقت
    Bugün kendi bölmemde otururken... farkettim ki işe başladığım günden itibaren... her geçen gün bir öncekine göre... daha kötü olmuş. Open Subtitles ...كنت جالساً في مكتبي اليوم ...وأدركت أنه منذ أن بدأت العمل فأن كل يوم يمر علي هو أسواء من الذي قبله
    Büyük Cami'nin yanında otururken bir Mevlevi yanıma geldi. Open Subtitles ذات مرة كنت جالساً بجوار مسجد كبير ، فمر شيخ بجوارى
    Biliyorsun, ilk defa konuştuğumuzda çimenlerin üstünde bir başına öylece oturuyordun. Open Subtitles أتعلم؟ أوّل مرة تحدثنا فيها سويةً، كنت جالساً بمفردك في العشب، ذلك متنفّس أيضاً!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus