o küçük mayoları bir grup yabancının önünde giymekten çekinmeyen o iri adam ben olabilirdim. | TED | كنت ذلك الرجل الضخم الذي كان مرتاحًا في تلك السراويل القصيرة أمام مجموعة من الغرباء. |
Hayır, bilemezsin, saraydaki o çocuk bendim. | Open Subtitles | لا. لا ، أنت لا تعرف أنا كنت ذلك الولد الذي في القصر |
Biliyorsun, bir saniye için tekrar o adam oldun. | Open Subtitles | تعرف, لثانية هنا انت كنت ذلك الرجل ثانية |
Bu kalabalık hayatın çevrelediği sıcak küçük merkezdim ben. | Open Subtitles | كنت ذلك المركز الدافيء الصغير الذي تحتشد حوله حياة هذا العالم |
Her hafta, erkekler tuvaletinde kanlar içinde dövülen çocuktum, taa ki bir öğretmen hayatımı kurtarana kadar. | TED | كنت ذلك الشاب الذي ضُرب بدموية كل اسبوع في غرفة الاولاد حتى انقذت حياتي معلمة. |
Oturma odasında köşeden köşeye seken küçük bir çocuktum, televizyondaki sevdiğim güreşçiler olurdum. | TED | كنت ذلك الفتى، أقفز في كل مكان في غرفة المعيشة، متظاهرًا أنني أحد المصارعين المفضلين لي من التلفاز. |
Demin bir anlığına yine o eski adam oldun. | Open Subtitles | تعرف, لثانية هنا .أنت كنت ذلك الرجل ثانيةً |
Buraya girdiğini gördüm. o olup olmadığını öğrenmek için seni takip ettim. | Open Subtitles | رأيتك تدخل هنا، فلاحقتك فقط لأرى إن كنت ذلك الشخص |
Albie karanlıktan korkuyordu çünkü bazı salaklar yatağının altından çıkabilirdi ve o salak ben olduğumdan beri, ona yardım etmek zorundaydım. | Open Subtitles | كان ألبي يخاف من العتمة لأن غبياً ما أختبأ تحت سريره وبما أنني كنت ذلك الغبي كان علي مساعدته |
o derste ben de o kadar çaba harcasam benim de mükemmel olduğumu düşünürdün. | Open Subtitles | أعني أنني لو أردت أن أؤثر في هذا الصف، لكنت أعتقدت أنني كنت ذلك الفتى صاحب بيجامة القط أيضا. |
Keşke o kişi ben olsam ama değilim. | Open Subtitles | تمنّيتُ بأنني كنت ذلك الرجل، لكني لستُ كذلك. |
Fakat bildiğim birşey varsa o da, bir eş sahibi olmamın ve çocuklarımın olmasının, mümkün olmasını hayal etmediğim derecede gözlerimi açtığıdır. | Open Subtitles | وأطفال فتح عيناي شخصياً بطريقة لم أحلم بإمكانيتها كنت ذلك الرجل الذي |
Kalabalığın çevrelediği dünya hayatının küçük, sıcak merkeziydim ben. | Open Subtitles | لم أكن مصاباً بالسرطان أو الطفيليات كنت ذلك المركز الدافيء الصغير الذي تحتشد حوله حياة هذا العالم |
Eskiden bir şey olunca gelip konuştuğun kişi ben olurdum, unuttun mu? | Open Subtitles | لقد كنت ذلك الشاب الي اعتدت ان تأتي اليه وتتكلم, اتذكر؟ |
Sınıfta sorusu olduğunda ya da cevabı bildiğinde, asla parmak kaldırmayan bir çocuktum. | TED | كنت ذلك الطالب في الصف الذي يستحيل أن يرفع يده إذا ما كان لديه سؤال -- أو لو كان يعرف الإجابة. |
Herkesin nefret ettiği çocuktum. | Open Subtitles | كنت ذلك الفتى الذي يمقته الجميع |
ben o çocukların hiç konuşmadığı çocuktum. | Open Subtitles | كنت ذلك الذي لا يتحدثون معه |