Bunu kontrol edebileceğime ve bana ne kadar anlam ifade ettiğine emindim. | Open Subtitles | كنت متأكدة من أنني أستطيع التحكم به أعني كم كان يعني لي |
Ulusal yarışma kupamızın yaz boyunca büyüyeceğine emindim. | Open Subtitles | لقد كنت متأكدة من أن جائزتنا من المسابقة الوطنية سوف تكبر خلال الصيف |
Sizin yapılacak olanı bildiğinizden emindim. | Open Subtitles | كنت متأكدة من أنكِ ستجدين الفكرة المناسبة للقيام بها |
O kamyonet her sarsıldığında silahın ateşlenebileceğine emindim. | Open Subtitles | كلما قفزت تلك الشاحنة كنت متأكدة من ان السلاح سيُطلق |
İfade verirken o araba olduğundan emindim. | Open Subtitles | كنت متأكدة من نفسى عندما قلتها |
Meksika yolunu yarıladığından çok emindim. | Open Subtitles | لقد كنت متأكدة من أنك في منتصف الطريق إلى "المكسيك" الآن. |
Çok emindim. Çok emindim. | Open Subtitles | كنت متأكدة من ذلك كنت متأكدة من ذلك |
Bill çocuk sahibi olunca onu telaşlandıran, acıtan ne varsa kaybolup gideceğine o kadar emindim ki. | Open Subtitles | كنت متأكدة من أنّ... بيل عندما يحمل طفله أخيراً، فإنّ كل تلك الأمور التي تزعجه وتؤلمه، |
Onu bir daha görmeyeceğimden emindim. | Open Subtitles | كنت متأكدة من عدم رؤيته مجددًا. |
Beni tanımayacağına emindim. | Open Subtitles | كنت متأكدة من أنك لن تعرفني. |
Björling olduğundan emindim. | Open Subtitles | لقد كنت متأكدة من أنه بيورلنج |
Bundan emindim. | Open Subtitles | كنت متأكدة من هذا |
Fakta ben öldüğünden emindim. | Open Subtitles | لكني كنت متأكدة من موتك |
Olümcül bir yara oldugundan emindim. | Open Subtitles | كنت متأكدة من أنه جرح مميت. |
Peder Anan bana daha önce pek bir şey söylememişti, çünkü ben intihar ettiğine çok emindim. | Open Subtitles | الأب (عنان) لم يقل شيءً بعد بسببي لأنني كنت متأكدة من أنه انتحر |