"كنيستي" - Traduction Arabe en Turc

    • kilisem
        
    • kilisemi
        
    • kilisemde
        
    • kiliseme
        
    • kilisemin
        
    • kilisemden
        
    • kilisede
        
    • kilisemdi
        
    • kilisedeki
        
    • kilisemdeki
        
    Örneğin, Kaliforniya Öneri 8 boyunca kilisem Kaliforniya'daki eşcinsel evliliklerle mücadele edebilmek için 22 milyon doların üstünde bağışa ulaştı. TED على سبيل المثال، خلال الاقتراح الثامن جمعت كنيستي مبلغ 22 مليون دولار لمحاربة زواج المثليين في ولاية كاليفورنيا.
    kilisem dağlar ve yalnızlık olmuştur. Open Subtitles حسنا، كنيستي كانت هى الجبال والمكان الموحش
    O günahkar kaltak kilisemi elimden aldı. Open Subtitles نعم تلك القذرة المُذنبة أستولت على كنيستي
    Bu doğru. Yine de burada, Oxford'daki kilisemde çok uzaklarda meydana gelen olaylardan yarı kopuk haldeyken bile inancımız zedelendi. TED هذا صحيح. مع هذا ها نحن في كنيستي في أكسفورد شبه منفصلين عن الأحداث التي حدثت بعيداً جداً, لكن إيماننا قد تأثر.
    kiliseme gelecek kadar yüzsüzsün. Open Subtitles لقد توترتم كثيرا أظهرتم وجوهكم في كنيستي
    kilisemin tuhaflıkları öyleydi ki dünyayla sürekli çatışma halindeydik ve bu bizim ötekiliğimizi günbegün güçlendiriyordu. TED قواعد كنيستي كانت بمثابة خلاف دائم مع العالم، وقد عزّز هذا اختلافنا في الحياة اليومية.
    İtiraf edip, sevgili kilisemden ve hayalimden vazgeçmeli miyim? Open Subtitles هل يجب أن أعترف؟ وأبتعد عن كنيستي المحبوبة؟ وحلمي؟
    Sadece kilisem için olanlar var. Open Subtitles فقط طموحاتي نحو كنيستي كنيسة القديس بيتر
    Budist kilisem geleneksel yükseliş seremonisini yapıyor, altıncı seviye lazer lotusu olacağım. Open Subtitles كنيستي البوذيه هو وجود حفل الصعود السنوية وسوف أصبح
    kilisem burada hayır işleri yapıyordu, oradan hatırladım. Open Subtitles أنا أعرفه عندما كانت كنيستي تقوم بأعمال خيرية في هذا الحي
    - kilisem yıllardan beri boyanmadı. Open Subtitles كنيستي لم تصبغ منذ ثماني سنوات
    Bir dahaki sefer Dawson'a gelişinde, küçük kilisemi ziyaret ederek ödeyebilirsin. Open Subtitles ربما يمكنك ان تزور كنيستي عندما تكون في داوسن
    Sen, Petrus... kilisemi üzerine kuracağım kaya sensin. Open Subtitles ... أنت،بيتر ... صخرة... الذي فيه سوف أبنى كنيستي...
    Kendi kilisemi yaktığımı sandığınızı duydum. Open Subtitles سمعت أنك تظن أني أحرقت كنيستي.
    Bu son zamanlarda üzerine sık düşündüğüm bir konu çünkü eski kilisemde hüküm süren bu yıkıcı etkilerin çoğunun aynısını toplumsal iletişimimizde istemesem de görüyorum. TED وهذا ما أصبح عليه عقلي مؤخراً، لأنني لم أعد أتحمل رؤية ما يجري عل الساحة العامة من الانفعالات المدمرة ذاتها التي كانت تحكم كنيستي السابقة.
    Bu yüzden onu ne sokaklarımda ne de kilisemde görmek istiyorum. Open Subtitles لذا أنا لا أريد رؤيته على شارعي أو في كنيستي
    Bu resmen... ...benim kiliseme küfür etmek demek. Open Subtitles هذا النوع من التجديف لن يكون فيه أي تسامح داخل كنيستي
    Paraya taptığımız kiliseme hoş geldiniz. Open Subtitles مرحبا بكم في كنيستي... ‏ حيث نعبد النقود
    kilisemin önünde durmuş, Tanrıyla pirinç gevreğini mi karşılaştırıyorsun? Open Subtitles أتقفُ أمام كنيستي لتقارن الرب بالمقرمشات؟
    On dakika önce kilisemin pazar okuluna bıraktım. Open Subtitles لقد تركتهم في مدرسة الأحد في كنيستي منذ 10 دقائق
    Eğer kutsalımıza saygısızlık etmeye devam edersen kilisemden gitmek zorunda kalırsın. Open Subtitles إذا واصلت تدنيس المقدسات، سيكون غير مرحّب بك في كنيستي
    Bizim oradaki kilisede disco dansı öğretiyorum. Open Subtitles أقوم بتدريس الرقص الديسكو إلى الوراء في كنيستي.
    25 yaşındaydım, ilk kilisemdi. TED كان عمري 25 عاماً حين تسلمت كنيستي الأولى.
    kilisedeki biri bir çok kişiye iş buldu. Open Subtitles رجل في كنيستي يقوم بمساعدة البلدية على ملئ تلك الوظائف
    kilisemdeki tüm kızlar onların hayranı. Open Subtitles جميع الفتيات الواتي في كنيستي مناصرون ضخمون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus