Yani ilk önce yükselecekler, sonra buharlaşacaklar ve o topraklar benim gezegenim olacak. | TED | فالبداية سوف يرتفع ثم يتبخر وهذا سيكون كوكبي. |
Tüm gezegenim yok oldu, bütün ailem. Geri dönüp, onları kurtarmak hiç aklıma gelmedi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | لقد مات كوكبي بأسره ، وعائلتي كلها ، ألا تظنين أنه قد خطر ببالي أن أعود في الزمن وأنقذهم ؟ |
Keşke özgürlüğe, kendi gezegenimde de bu kadar değer verilse. | Open Subtitles | لو أنهم فقط كانوا يقدرون الحرية لهذه الدرجة على كوكبي |
Onlar gezegenimin en iyileridir, böyle işler için eğitildiler. Bana güven. | Open Subtitles | إنظر , إنهم من أفضل الناس على كوكبي هم مدربين على مهام كـ هذه , سيكون كافياً , ثق بي |
gezegenimi her istediğinde 24 saat kullanabileceğin bir spor salonuna dönüşmesini istemiyorum. | Open Subtitles | اسمع، لا أريدُ منك أن تعامل كوكبي على أنه مثل بعض صالات .الألعاب الرياضية المفتوحة على مدار اليوم وتستعمله متى ما شئت |
Ana Gezegenime ilk geldiklerinde bunu denediler. | Open Subtitles | لقد حاولوا منذ مدّه عندما قدموا إلى كوكبي لأول مرّه |
Şimdi, iyi günümdeyken Gezegenimden defolun! | Open Subtitles | الان , اخرجوا من كوكبي بينما انا فى مزاج جيد |
Sana ilginç gelebilir ama bir zamanlar benim gezegenim de seninki gibiydi. | Open Subtitles | بغرابة ما قد يبدو لك الامر كوكبي كان ككوكبكم ذات مره |
24 sene önce benim gezegenim olan Krypton çok ciddi tehlike içerisindeydi. | Open Subtitles | قبل 24 سنة كوكبي , كريبتون, كان في خطر جدي. |
Ben çocukken gezegenim Krypton yok olmanın eşiğindeydi. | Open Subtitles | عندما كنت طفلة كان كوكبي كريبتون على شفا الدمار |
Ben çocukken gezegenim Krypton yok olmanın eşiğindeydi. | Open Subtitles | ،عندما كنت طفلة كان كوكبي كريبتون على شفا الدمار |
Ben çocukken gezegenim Krypton yok olmanın eşiğindeydi. | Open Subtitles | ،عندما كنت طفلة كان كوكبي كريبتون على شفا الدمار |
Dünyada, özgürlük verilen bir hak. Ama benim gezegenimde, onun uğruna acı çekmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | على الأرض تُمنَحُ الحرية لكن على كوكبي يجب أن تعاني لتنالها |
Bilirsin, benim gezegenimde, insanlarım inanılmaz enerji üretebilme kapasitesine sahip bir madde keşfetmişlerdi. | Open Subtitles | أتعلمين، في كوكبي إكتشف شعبي مادة لديها إمكانيات عظيمة لتوليد الطاقة |
Dr. Jackson'ın gezegenimde yaptığı gibi hayatımı kurtardın. | Open Subtitles | أنت أنقذت حياتي مثلما فعل الدكتور جاكسون على كوكبي |
Mesele o değil. Benim bir şey görmemi istediğini söyledi. Ana gezegenimin yok edilişini. | Open Subtitles | ليس هذا هو السبب ، لقد قال أنه يريدني أن أرى شيئاً دمار كوكبي الوطن |
Ölümüm bir savaşı başlatacak ve sevgili gezegenimin yüzeyindeki her bir kokuşmuş maymun yok olacak. | Open Subtitles | سيشعل أبي فتيل الحرب وسيُمسح كل قرد من على سطح كوكبي الحبيب |
Biraz tedavi gör dostum. gezegenimi mahvetme! | Open Subtitles | لذا , أحصل على استشارة نفسية يا صاح و لا تنفّس غضبكَ على كوكبي |
Bir deli adamın ana gezegenimi yok edişini izledim. | Open Subtitles | لقد شاهدت رجلاً وحيداً مجنوناً قام بتدمير كوكبي |
Gezegenime geri dönüp yokolduğunu gördüğümde, buna dayanamadım. | Open Subtitles | عندما ذهبنا إلى كوكبي ورأيت ما حل به، لم أستطع احتمال الأمر |
Ömrümün kalanını bu üste geçiremem. Gezegenime geri dönemem. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء هنا بقية حياتي لا أستطيع الرجوع إلى كوكبي |
Sen düşmanımsın ve Gezegenimden gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنتِ عدوَّتي وأريدكِ خارج كوكبي |
Güneş sistemimiz açıkça, çok nadir bulunan ve de çok değerli bir gezegen sistemidir. | Open Subtitles | من الواضح أن نظامنا الشمسي نظام كوكبي ثمين |
Kıyameti andıran bir gezegensel çarpışma milyonlarca acımasız darbe ve de evrendeki en güçlü patlama. | Open Subtitles | تصادمٌ كوكبي مدمّر ملايين الضربات الكونية العنيفة وأقوى انفجارٍ في الكون |
Hafif bir esintide, Gezegenimdeki york ciceklerini koklamalisin. | Open Subtitles | يجب ان تشم زهرة اليورك على كوكبي في النسيم العليل |