Elbette.12 yaşında sosyal olarak izole olmuş bir dahiydin ve kendine, hayatının berbat gitmediği paralel bir evren yarattın. | Open Subtitles | أفهمك، كنتَ الطفل الرائع المنعزل اجتماعياً في سن الثانية عشرة واخترعتَ كوناً موازياً حيث لم تكن حياتُكَ فيه مزرية |
Bu bir kaç dakikadan sonra evren genişleyecek ve soğuyacaktı ama bu bir kaç dakika Gamow'a yeterliydi. | Open Subtitles | يقول أن ما تصفه ميكانيكا الكم في الحقيقة ليس كوناً واحداً بل عدد لا نهائي من الأكوان المتوازية |
Mantıken aklınıza şu soru gelebilir: "Farklı bir şekilde bir evren inşa edebilir misin?" | Open Subtitles | ربما من حقك أن تتسائل حسنا، انت وبلا شك تستطيع أن تبني كوناً بشكل مختلف |
Bizi o tren istasyonuna götürecek başka bir evrene açılan geçitten daha güvenli yollar vardır. | Open Subtitles | لابدّ أنّ هناك خيار أفضل لإيصالنا لمحطّة القطار تلك من بوّابة تدعنا نرى كوناً آخر. |
Sanki paralel bir evrene girdim. | Open Subtitles | كما لو أني دخلت كوناً بديلاً. |
Sonra oğlumun diğer versiyonunun da aynı illetten mustarip olduğu alternatif bir evren keşfettim. | Open Subtitles | ثمّ اكتشفتُ كوناً موازياً فيه نسخةٌ أخرى من ابني يحتضر بسبب الداءِ نفسه. |
Benim taptığım Tanrı... herkesi seviyor ve birbirinden farklı bir sürü insanın farklı aşkları yaşadığı koca bir evren yaratmış. | Open Subtitles | الرَب الذي أعبدهُ أنا... يُحبُ الجميع، و قد خلقَ كوناً مليئاً بمُختلَف أنواع البشر يتشاركونَ بأنواعٍ مُختلفة من الحُب |
Sonsuz olasılıkta bir evren yaratırız. | Open Subtitles | و نوجد كوناً من الاحتمالات اللانهائية |
Kendi kendime, bir evren daha varsa başka evrenler de vardır ve bir yerlerde sen büyüyüp mutlu olmuşsundur âşık olmuşsundur diyordum. | Open Subtitles | قلتُ في نفسي، لو أنّ هناك كوناً آخر... و لا بدّ أنّ هناك أكثر... فلا بدّ أنّكَ في مكانٍ ما... |
Bu... mükemmel bir evren değil, değil mi Watson? | Open Subtitles | انّه ليس .. كوناً مثاليّا أليس كذلك يا "واتسون"؟ |
Bir çeşit alternatif evren gibiydi. | Open Subtitles | هذا كما لو كان كوناً بديلاً |
Başka bir evren keşfettik. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}اكتشفنا كوناً آخرَ. |