Sadece bunu nasıl düzelteceğimi bulmak için biraz zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة الى بعض الوقت لمعرفة كيفية جعل هذا الحق. |
İnsanlara nasıl bebek yapacaklarını ve parçalarını doğru şekilde nasıl birleştireceklerini öğretiyor. | Open Subtitles | يعلّم الناس كيف يرزقون بأطفال كيفية جعل أعضاءهم تتوافق معاً بالطـــــريقة الصحــيحة. |
Yazması, dua etmesi, Tanrıya gün ışığında nasıl görünür olabileceğini sorduğu mesajlar göndermesi gerek. | TED | لقد أراد أن يكتب ويصلي ويرسل الكثير من الرسائل إلى الله يستعلم فيها عن كيفية جعل نفسه معروفاً في وضح النهار. |
Dolayısıyla bunu daha iyi, hızlı, güçlü nasıl yapacağımızı anlama konusunda deneme sürecinin içerisindeyiz. | TED | نحن اليوم في خضم محاولة لمعرفة كيفية جعل الجهاز أفضل وأسرع وأقوى. |
Pastanın nasıl dilimlendiğinden bahsetmek, pastayı nasıl daha da büyütebileceğimizi düşünmekten daha az müsbet, daha az iyimser hissetmemize yol açıyor. | TED | إنه شعور أقل إيجابية، أقل تفاؤلا، للحديث عن كيف قسمت الكعكة بدلاً من التفكير في كيفية جعل الكعكة أكبر. |
İlk uygulama nerdeyse her gün elektriğin kesildiği bir şehirde olan bu binayı enerji yönünden kendine yeter hale nasıl getirebileceğimiz. | TED | وكان أول تنفيذ هو التفكير حول كيفية جعل المبنى مكتفية ذاتيا من حيث الطاقة في مدينة ينقطع فيها الكهرباء كل يوم تقريبا |
New Hampshire İsyanı isimli bir grup bu yolsuzluğu 2016'da nasıl asli sorun olarak ortaya koyabiliriz diye düşünmeye başlamıştı. | TED | كانت هناك مجموعة تدعى تمرد نيوهامبشير كانت هي المقدمة للتحدث عن كيفية جعل موضوع هذا الفساد أساسيًا في 2016؟ |
Biliyorsunuz insanlar ne düşünürlerse düşünsünler, nükleer gücün nasıl daha güvenli yapılacağını anlamak zor iş. | TED | تعلمون وبالرغم مما يعتقده الناس، أنه من الصعب معرفة كيفية جعل القوة النووية أكثر أمانًا. |
Diğer bir olay ise, genomdaki belirli noktaları değiştirerek belirli bir şeyin olmasını nasıl yapacağımızı pek bilmiyoruz. | TED | أما الأمر الآخر فهو كوننا لا نعرف ما يكفي حول كيفية جعل أمر معين يقع من خلال تغيير نقاط معينة في الجينوم. |
Çalışmamda insanların nasıl ilgileneceğini ve harekete geçeceğini düşünüyorum. | TED | خلال عملي، أفكر في كيفية جعل الناس تفكر وتعمل |
Ağırlığı ayaklarının üzerine nasıl paylaştıracaklarını düşünürler, zira doğal olan budur. Seni bütün gün taşımaktalar. | TED | يفكرن حول كيفية جعل الوزن فوق أقدامهن لأن ذلك نوع ما طبيعي. يتحملنّ طوال اليوم. |
Fikrin ilçe veya kasabada nasıl yürüyebileceğine bakan bilgilendirici bir program başlatıyorlar. | TED | يبدؤون بتشغيل برنامج للتوعية يبحث في كيفية جعل هذا يعمل في الواقع في المدينة. |
Size portakal suyu kabından, nasıl kamera yapıldığını öğretecek. | Open Subtitles | انها سوف يعلمك كيفية جعل الكاميرا ذات الثقب للخروج من وعاء عصير البرتقال. |
Çok şükür, acının nasıl azalacağını biliyorum. | Open Subtitles | لحسن الحظ، مع ذلك، أعرف كيفية جعل الألم يزول. |
Geçitle dünyayı nasıl çevireceğimiz de ayrı bir konu- | Open Subtitles | ناهيك عن كيفية جعل البوابة تعمل للاتصال بالوطن من هناك. |
Ya da işleri nasıl yoluna koyacağımı o kadar şey yaptıktan sonra. | Open Subtitles | أو كيفية جعل الأمور في نصابها الصحيح بعد كل ما قد صنعت بكم. يمكنك أن تبدأ من خلال شرح اتصالك بنغ. |
Vaize Rachael'ı ve bebeğini nasıl yok edebileceğini söyledim ben sadece Jacob'ı düşünüyordum... | Open Subtitles | قلت للخطيب كيفية جعل راشيل وطفلها تختفي. كنت أفكر الوحيد يعقوب. الذهاب. |
Tek ihtiyacım olan termoçekirdeği nasıl stabilize edeceğimi öğrenmem gerekiyor böylece nükleer adam yaratma hayalim gerçek olacak. | Open Subtitles | لا أحتاج الآن إلاّ لمعرفة كيفية جعل اللب الحراري مستقراً وعندئذٍ سيتحقق حلمي بصنع بشري نووي |
Gözlerini nasıl ortaya çıkabiliriz ve seni nasıl çok güzelleştirebiliriz, düşüneceğim. | Open Subtitles | حول كيفية جعل عينيك حقا البوب وتجعلك حقا لطيف. |
Kilisemizi nasıl daha iyi yapabileceğimizi söyleyin. | Open Subtitles | يسعدنا أن نسمع كيفية جعل الكنيسة بشكل أفضل |