Bilim insanları, çoktan beynin kendi modelini nasıl oluşturduğunu anlamaya başladılar. | TED | بدأ العلماء بالفعل في محاولة اكتشاف كيفيّة صنع الدماغ لنموذجه الذاتيّ. |
Bana rotamız boyunca takip edilmeden, farklı yerlerde onu nasıl hackleyebileceğimden bahsetti. | Open Subtitles | أراني كيفيّة الاختراق من أماكن مختلفة بجانب المسار، بدون أن يتمّ تتبّعي. |
Artık nasıl ateş edeceğimi biliyorum, kendimi korumak için bir tane alacağım. | Open Subtitles | كون أني أعرف كيفيّة إطلاق النار الآن، فيجدر بي إقتناء مسدّس للحماية |
nasil olacagi hakkinda konusuruz yolda.. | Open Subtitles | نستطيع التحدّث أثناء ذلك عن كيفيّة سير الأمر |
Bak yapmamız gereken şey eldeki kanıtları çürütmenin yolunu bulmak. | Open Subtitles | اسمعي، ما نحتاج لمعرفته هو كيفيّة إبطال الأدلة ضدّ الأدلة. |
Daha dün bunun nasıl olduğuna dair hiç bir fikrin olmadığına yemin ediyordun. | Open Subtitles | البارحة كنتَ تقسم لي أنك لم تعرف أدنى فكرة عن كيفيّة حدوث هذا. |
Ve onun kanı olduğunu onaylandığında, o kanı benim oraya yerleştirdiğim ve yalan söylediğimle ilgili komplo teorileri üreteceksiniz. | Open Subtitles | وبعدما تتأكدين أنّه دمه، ستنهكين نفسك بنظريات المؤامرة عن كيفيّة وضعي دمه على السلاح، أو كون الأمر برمّته كذبة. |
Boynunuzdaki şu yara izlerinin nasıl olduğunu bizimle paylaşmak ister misiniz? | Open Subtitles | ألديك مانع في مشاركتنا حول كيفيّة إصابتك بتلك الخدوش على رقبتك؟ |
Bunda sorun yok ama buharla çalışıyorlar ve nasıl çalıştıracağımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا بأس في ذلك، بإستثناء أنّها تعمل بالبخار، ولا أعلم كيفيّة تشغيلها. |
Belki molekül analizleri mahkumların zamanda nasıl sıçradıklarını anlamamızı sağlar. | Open Subtitles | ربّما تُبصرنا التحليلات الجُزئيّة شيئاً عن كيفيّة قفز السُّجناء زمنيًاً. |
nasıl soğuk ve duyarsız oynayacağım hakkında bir notun var mı bari? | Open Subtitles | ألديك أيّ مُلاحظات حول كيفيّة إستطاعتي أداء دور شخص غير ودّي ومُتبلّد؟ |
Biletçi, makine dairesine geri gidersem treni bir geçide nasıl soktuğunu göstereceğini söyledi. | Open Subtitles | قال الكمسري إنّه إذا عُدت إلى غرفة المحرك، سيُريني كيفيّة إجتياز القطار للتقاطع. |
Ama sen Kubbe'nin bize neden ihanet ettiğini merak ederken ben bizi öldürmeden önce onu nasıl durdurabileceğimizi merak ediyorum. | Open Subtitles | لكن بينما أنتِ مشغولة في السؤال عن سبب خيانة القبّة لنا، إنّي أسأل عن كيفيّة إيقافها قبل أن تقتلنا جميعاً. |
Ben gerilim yazarıyım ve hikayenin nasıl bittiğini görmek zorundayım. | Open Subtitles | أنا كاتب بوليسي وأنا مُجبر على معرفة كيفيّة إنتهاء القصّة. |
Tam aksine hayatim. nasil dinlemek gerektigini bilmen gerekiyor. | Open Subtitles | بالعكس يا حبّ، إنّما عليك تعلُّم كيفيّة الإنصات. |
su anda içeri nasil girdigini ve biz girmeyelim diye ne yaptigini bilmiyoruz. | Open Subtitles | إننا في الظلام حالياً حول كيفيّة دخوله وما يفعله ليُبقينا في الخارج. |
Tamam, bak, sana büyünle nasil basedecegini söylemiyecegim. fakat günlerdir uyumadin, susadin, strese girdin. | Open Subtitles | لا أملي عليك كيفيّة إجراء سحرك، لكنّك لم تنامي منذ أيام |
Bu nedenle bugün, bu damgayı belki yok etmeye ve sürdürebilir ve insani bir şehir kurmaya dair bu konuşmaya onları dahil etmeye yardımcı olacak temizlik konusu hakkında düşünmenin birkaç yolunu önermek istiyorum. | TED | لذلك أنا أرغب اليوم في اقتراح بعض الطّرق للتّفكير في نّظام الصّرف الصحي بطريقة قد تساعد على نزع الوصمة و تضمينهم في هذا الحوار حول كيفيّة جعل المدينة مستدامة و إنسانيّة. |
Oraya gidiş yolunu hatırlayabilirim. | Open Subtitles | أنا واثقٌ أنّي أعرف كيفيّة الوصول إليها |
Ettim ama hâlâ Kaleb'in bir sürü okullu kızı öldürmesine değer vermenin yolunu arıyorum. | Open Subtitles | صحيح، لكنّي لا زلت أحاول فهم كيفيّة تقييم مذبحة (كاتب) للعديد من فتيات المدرسة |
Tamam, işte size herkesin bu meseleyle ilgili ne düşünebileceğine dair iki teori, ve sonra, bir miktar veriye bakacağiz. | TED | حسنا، هناك نظريّتان حول كيفيّة تفكير النّاس بهذا الموضوع، سأريكم بعض البيانات. |