Takipçiler tanıdım, Nasıl düşündüklerini bilirim. | Open Subtitles | لقد رأيتٌ متربصين من قبل ، رأيت كيف يفكرون. |
Nasıl düşündüklerini bilirim ve hızlı silah çekerim. Uh... Şu an bir soruşturmanın ortasındayım... | Open Subtitles | أعرف كيف يفكرون و أنا منتزع سريع أنا في وسط تحقيق , لذا |
Nasıl düşündüklerini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم كيف يفكرون |
Ve bu insanlar, onların nasıl düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | وهؤلاء الناس أعرف كيف يفكرون لقد طوّروا شيئاً. |
Sizi düşündüğüm için değil fakat onların nasıl düşündüğünü bilirim | Open Subtitles | ليس كما تظن ولكنني أعرف كيف يفكرون |
Okulda çocuklara eşitliği öğretmek onlara ne düşünmeleri gerektiğini öğretmek değildir. | TED | إن تعليم الأطفال المساواة في المدارس لا يتم فقط بتعليمهم كيف يفكرون. |
Nasıl düşündüklerini. | Open Subtitles | تعلم كيف يفكرون. |
Nasıl düşündüklerini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف يفكرون |
Nasıl düşündüklerini öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت كيف يفكرون. |
Nasıl düşündüklerini biliyorum. | Open Subtitles | انا اعلم كيف يفكرون . |
Linden cinsel suçlarda hiç çalışmadı ve bu gibi insanların nasıl düşündüğünü bilmiyor. | Open Subtitles | "ليندين" لم تعمل على جرائم جنس من قبل ليس لديها فكره عن كيف يفكرون هؤلاء الاشخاص |
Bu insaların nasıl düşündüğünü biliyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعرف كيف يفكرون هؤلاء الناس. |
Onların nasıl düşündüğünü iyi bilirim. | Open Subtitles | أعرف كيف يفكرون |
Elbette, önemli medya eleştirmenleri çizgi romanlarını övüyor insanlara ne düşünmeleri gerektiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | أن مجلاته الهزليه أصبحت مفضله بالتاكيد لدى الناس لأنها تخبرهم كيف يفكرون |
Ama bu öğrencilere ne düşünmeleri gerektiği doğrudan söyleniyordu, onlar da denileni yapıyordu. | TED | لكن هؤلاء الطلبة قد قيل لهم سلفا بماذا و كيف يفكرون و هم اطاعوا . |