"لآكل" - Traduction Arabe en Turc

    • yemem
        
    • yiyecek
        
    • yemezdim
        
    • yemek için
        
    • yiyeceğim
        
    - Sadece mısır gevreği yersin sanıyordum. - Bunları yemem yasak. Open Subtitles لقد نزلت الآن لآكل هذا خلسة هذا ممنوع هنا تماماً
    Yerinde olsam pastanın o tarafını yemem. Open Subtitles لم أكن لآكل هذا الجانب من الكعكة لو كنت مكانك
    Merhaba, 7031'den arıyorum. yiyecek bir şeyler alabilir miyiz? Open Subtitles مرحبا ، إنها الغرفة 7031 هل أستطيع الحصول على شي لآكل ؟
    Tanrım, şu kasabada yemek yiyecek başka bir yer olsaydı keşke. Open Subtitles رباه، أتمني لو أنّ هناك مكان آخر لآكل بهِ في هذه المدينة.
    - Yerinde olsam yemezdim. Gerçekten deniz hamamböcekleri gibiler. Open Subtitles ما كنت لآكل ذلك لو كنت مكانكِ، إنّها مثل صراصير في البحر، صدقاً.
    Senin yerinde olsam öyle yemezdim. Open Subtitles لم أكن لآكل الفستق بهذه الشراهة.
    Ama yemek için sıraya girmem lazım. Sırada çok fazla insan var. Open Subtitles لكن ، يجب أن أصطف لآكل هناك العديد من الناس في الصّف
    Hizmetlinin yerleri temizlemek için kullandığı deterjanın ishal edici özelliği olduğunun farkında olmaksızın baharatlı hindiyi yemek için eğilirken bir şeyi fark ettim. Open Subtitles عندما انحنيت لآكل الديك الرومي بالفلفل من الأرض بلا علمي بأنّ عامل النظافة يستخدم منظفاً مسهلاً قوياً جداً أدركت شيئاً
    Bedenimi geri aldığımda yiyeceğim şeylerin listesini yapıyorum. Tam tersi; çok eğlenceli! Open Subtitles بل على العكس، فأنا متشوق جداً لآكل الكثير من الأطعمة عندما أستعيد جسدي
    Bana yemek yemem için maaş ödüyorlar! Evet. Open Subtitles هذه الوظيفة رائعة ، يدفعون لي لآكل
    Herkese söylerim ve herkes benimle dalga geçer, yaşamak için yemem, yemek için yaşarım Open Subtitles أنا أخبر الجميع... النكتة مع الجميع و معي هي: أنا لا آكل لأعيش بل أعيش لآكل.
    Yeteri kadar yiyecek, yatmak için bir yatak. Böylece kafam çalışır. Open Subtitles ما يكفي لآكل, و سرير لأستلقي به و أفكر
    Sizin lokantada yiyecek kadar cesur değilim. Open Subtitles أنا لستُ شجاعاً كفاية لآكل في مطعمكم
    Bana yiyecek birşeyler ver... Open Subtitles اعطني طعاما لآكل
    Yerinde olsam yemezdim. Open Subtitles ما كنت لآكل هذا
    Bir çizburgeri asla ambalajıyla yemezdim. Open Subtitles لَم أكن لآكل" شطيرة بالجبن" بغلافها
    Aslında buraya yemek yemek için gelmedim. Seninle konuşmam lazım. Open Subtitles في الحقيقة, أنا لست هنا لآكل أريدان أتكلم معك
    Ve nasılsa yemek yemek için ara vereceğime göre, düşündüm ki: Open Subtitles وبما أنني كنت سآخذ استراحة لآكل, على اي حال
    Bu kasabaya güzel yemek yemek için gelmedim. Open Subtitles أنا لم آتي إلى هذه المدينة لآكل الطعام الجيد
    Ben gidip biraz puding yiyeceğim. Open Subtitles أظن أنني سأذهب لآكل بعض حلوى البودينج
    ne zaman yemek yiyeceğim? Open Subtitles متى يمكنني أن اذهب لآكل ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus