Sen de savaş halinde olduğun adamın oğluna geldin. | Open Subtitles | إذاً لقد أتيتَ لأبن الرجل الذي أنتَ كنت على حرب معه ؟ |
En iyi arkadaşımın oğluna ve eşine küçük bir hediye. | Open Subtitles | فقط شىء صغير لأبن أفضل أصدقائى وعروسه |
Ama bu canavar bile Zeus'un oğluna denk bir rakip değilmiş! | Open Subtitles | لكن حتى هذا الوحش لم يكن نداً لأبن (زيوس). |
Kurul, Majestelerinin talep ettiği gibi Kraliçenin sefirlerinden, Lorraine Dükünün oğluyla olan evlilik öncesi anlaşmaya ait yazılı kanıt istedi. | Open Subtitles | لقد تصرف المجلس بناء على طلب جلالتكم طالبنا دليل كتابي من مبعوث الملكة يخص عقد الزواج السابق لأبن الدوق لورين |
Clark, Luthor'un oğluyla konuşuyor. - Tedavisini bulabilirler. | Open Subtitles | يتحدث كلارك لأبن لوثر يمكنهم إيجاد علاج |
O benim yeğenimin davranış eğitmeni. | Open Subtitles | إنها المساعدة السلوكية لأبن أخي الذي يعاني من مرض التوحد |
El mühürlerini bile görememem Nanadaime'nin oğluna yakışır bir şey oluyor herhâlde. | Open Subtitles | لم استطع حتى أن أراه يلوح بالراية. اتركها لأبن (الهوجاجي ) السابع... |
Ragnar Lothbrok'un oğluna içecek bir şey getir. | Open Subtitles | اجلب شراب لأبن راغنار لوثبروك |
Odin oğluna önemli bir mesajım var. | Open Subtitles | لدي رسالة مهمة لأبن (أودين) |
Bir hizmetkârın oğluyla arkadaş olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تكون صديقا لأبن خادمة. |
Lobell'in oğluyla ilgili bir şey bulamadım. | Open Subtitles | لم أحظى بما أردته لأبن (لوبل) |
Daha nasıl olduğumu sorup, yeğenimin fotoğraflarını bile göstermeden bana "Neden sen buradasın da ben değilim?" diye sordu. | Open Subtitles | ودون أن يقول , (كيف حالك)؟ أو يريني صور لأبن أخي أو أي شيء بدء في سؤالي |