"لأتأكد أن" - Traduction Arabe en Turc

    • emin olmak
        
    • emin olayım
        
    • sağlamak için
        
    Yayında olup olmadığımızdan emin olmak için durunca... Devam et. Open Subtitles أنا أحدق جيداً لأتأكد أن لافتة "على الهواء" غير مضاءه
    Her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için aradım. Open Subtitles أنا فقط أتصل لأتأكد أن كل شيء على مايرام
    Ne, ben hepimizin cinayetten uzaklaşmasından emin olmak istiyorum. Open Subtitles ماذا, أذهب إذن لأتأكد أن كل شيء تم الإعتناء به
    Evet, o zaman gidip "loaf"'ın yolda olduğundan emin olayım. Open Subtitles حسناً سأذهب لأتأكد أن التوصيلة في طريقها
    Annemi arayıp çocukların yattığından emin olayım. Open Subtitles سأتصل بأمي لأتأكد أن الأطفال ناموا.
    Sana ilişmemesini sağlamak için de ben burada duruyorum. Open Subtitles و أنا هنا، لأتأكد أن هذا الحقير يبعد يديه عنكِ
    Anlaşma koşullarına uyulduğunu sağlamak için rehinem de benimle hisara geliyor. Open Subtitles وكضمان لأتأكد أن هذا الإتفاق سيتم سيأتي معي إلي الحصن
    Biliyor musun? Buraya iyi bir hayat sürdüğünden emin olmak için dönmüştüm. Open Subtitles لقد عدت هنا لأتأكد أن حياتك تسير بشكل جيد
    Bilirsin, ders çalışmayla alakalı her şeyin iyi gittiğine emin olmak için. Open Subtitles تعرفين , لأتأكد أن الأمور بخير مع دراستك
    Ben Brickhouse'a gideceğim Bayan Lovely'nin haklı olduğundan emin olmak için. Open Subtitles سأذهب إلى مدرسة بريكهاوس لأتأكد أن الآنسة لوفلي بخير
    Birileri senin bu özel gününü mahvetmek istiyor, ben de bunun olmayacağından emin olmak istiyorum. Open Subtitles حسناً، لدي أسباب أن أعتقد أن هنالك شخص هنا لكي يخرب هذا اليوم الخاص عليك لذا انا هنا لأتأكد أن لا يحدث ذلك
    Şirketin eski haline dönmeyeceğinden emin olmak ve hisselerimizin yasal kalması için her gün savaş veriyorum. Open Subtitles كل يوم، أقاتل لإحافظ على أملاكنا قانونية، لأتأكد أن العمل لا يعود إلى ماكان عليه
    Bunun sona ermediğinden emin olmak için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles سأفعل ما يتطلبه الأمر لأتأكد أن هذا الأمر لم ينتهي بعد.
    Fırtınadan sızıntı olmadığına emin olayım. Open Subtitles لأتأكد أن ليس هنالك تسريب بسبب العاصفة.
    Planlamak için günlerimi harcadım, her detayın mükemmel olmasını sağlamak için... yemek, tüller, müzik. Open Subtitles قضيت أياما لأخطط لذلك ... لأتأكد أن كل التفاصيل كانت مثالية
    Ailemin güvenliğini sağlamak için yapmam gerekeni yapacağım. Open Subtitles سأفعل ما يجب لأتأكد أن عائلتي بأمان

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus