Buraya Onlar için savaşmaya gelmedik! Eve gidiyoruz! İngilizler çok fazla. | Open Subtitles | لم نأتي هنا لنقاتل لأجلهم البيت ، إن الإنجليز كثيرون جدا |
Ama Onlar için yapamayacağın bir şey olmadığını da biliyorlar. | Open Subtitles | ولكنهم يعرفون انك لن تتوانى عن فعل اي شيء لأجلهم |
Artık Tanrı'nın ellerinde tıpkı annen gibi ve ruhum Onlar için üzülse de.. | Open Subtitles | إنها بين يديّ الله الآن حالها كحال والدتك ومع ذلك تنحب روحي لأجلهم |
Ama sadece onlara hizmet etmiş olursun. İşini ve aileni bir kenara bırak. Hayatının geri kalanını parmaklıklar arkasında geçirirsin. | Open Subtitles | تستطيعين قتلي,لكنك بذلك تكونين قد عملتي عملهم لأجلهم,إنسي عملك و إنسي عائلتك. |
Şikago'lu çocuklar onları umursayan, onların yanında olmak isteyen öğretmenler hak ediyor. | Open Subtitles | أطفال شيكاغو يستحقوا مدرسين يعتنون بهم الذين يريدوا أن يكونوا هناك لأجلهم |
Çok öfkeleniyorum Onlar adına çok hiddetliyim | Open Subtitles | يجعلني هذا أشعر بالغضب، لأجلهم أشعر بالتعاطف |
Çok gülünç geldiler bana, ama Onlar için mutluydum. | TED | لقد كانوا مضحكين جدًا لكنني سعيدة لأجلهم |
Onlar için dava özetleri yazmaya başladım. | TED | لذلك بدأت بكتابة تلخيصات قانونيه لأجلهم. |
Eğer... buradan kurtulursak, söz veriyorum... Onlar için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | ..وإذا ..نجوت من هذا ،أعدك سأفعل كل ما أستطيع لأجلهم |
Onlar için yaptığın her şeye rağmen senden nefret edecekler. | Open Subtitles | بالرغم من كل ما بذلته لأجلهم سيكرهونك في النهاية |
Onlar için yaptığın her şeye rağmen senden nefret edecekler. | Open Subtitles | بالرغم من كل ما بذلته لأجلهم سيكرهونك في النهاية |
15'li Kardeşlik Onlar için hazineyi saklı tuttu. | Open Subtitles | إن أعضاء الأخوية الـ 15 قاموا بإخفاء الكنز لأجلهم |
onlara düşündürmeliyim, bunun sadece Onlar için yeniden yazdığım yeni bir senaryo olduğunu. | Open Subtitles | يتوجب علي أن أجعلهم يعتقدون أني أعدت كتابة النص , مخصصاً لأجلهم |
Eğer hayatımda birilerinin olması için güçlü bir sebebim varsa, Onlar için savaşırım. | Open Subtitles | نه فقط لو كان هذا سبب قوي لي لأقابل شخصاً ,في حياتي سوف أكافح لأجلهم |
Ve bir gün, annemle bana, bizi, Onlar için terk edeceğini söyledi. | Open Subtitles | وفي يوم ما، أخبرنا أنا وأمّي أنه سيهجرنا لأجلهم. |
Kimse seninle yarışamaz. Ah. Onlar için çok seviniyorum. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه التنافس معك أنا سعيدة جدا لأجلهم |
Onlar hakkında öğrendiklerimiz Onlar için sakladığımız sırlar bunu özel yapan şey de bu. | Open Subtitles | أنه ما نتعلمه عنهم الاسرار التي نحتفض بها لأجلهم هذا ما يجعلها مميزة جدا |
Hayır, hayır, hayır, iyi zamanlarda, asla onlara yeterince para kazandıramazsın. | Open Subtitles | لا لا عندما يكون الوقت جيداً فأنت لا تجني ما يكفي من النقود لأجلهم |
Bu durum hastalar, onların aileleri ve daha iyisini yapmaya çalışan doktorlar için yürek parçalayıcı bir durum. | TED | الوضع مأساويّ للمرضى ولعائلاتهم وللأطباء الذين يريدون فعل المزيد لأجلهم. |
Hem onların hem de sizin iyiliğiniz için buna mecbur olmamam konusunda dua edeceğim Ajan Morgan. | Open Subtitles | و سأصلي لأجلهم و لأجلك انني لن اضطر لفعل ذلك عميل مورغان |
Onlar adına çok mutluydum. Mutluluktan ölüyordum. | Open Subtitles | كنت مسرور لأجلهم ، مسرور للغاية |
- Sadece Onlar adına çalıştın. | Open Subtitles | كنت تعمل لأجلهم فقط |