"لأجل الطعام" - Traduction Arabe en Turc

    • yemek için
        
    • yiyecek için
        
    Benim yeteneklerimdeki bir adam, yemek için çöp karıştırmamalı. Open Subtitles رجلٌ لديه قدراتي يجب عليه أنْ لا يبحث في القمامة لأجل الطعام
    İki kere annesini, iki kere yemek için, bir kere de az önce- "Hos" için aradı. Open Subtitles إثنان إلى أمه, إثنان لأجل الطعام و واحدة بخصوص -العاهرات, تعني
    Şimdi yemek için çitlerde kim şarkı söyleyecek? Open Subtitles من سيغني الآن لأجل الطعام على السياج؟
    Ama yiyecek için rekabet etmemek yiyecek olmayacağın anlamına gelmez. Open Subtitles و لكن لأنك لا تتنافس لأجل الطعام لا يعني أنك لست أنت الطعام
    Nothronychus buraya yayılmış çünkü yiyecek için Tyrannosaurs'la rekabet etmiyor. Open Subtitles الـ(نوثرونايكاس) نموا بـقوةٍ هنا، لأنهم لم يتنافسوا مع الـ(تيرانوصورات) لأجل الطعام
    yemek için bilekliklerini mi çıkarıyorlar? Open Subtitles إنّهم ينزعون أساورهم لأجل الطعام
    Hiç değilse, yemek için gel. Open Subtitles ان لم يكن هناك شيء، تعالي لأجل الطعام.
    yemek için bilekliklerini mi çıkarıyorlar? Open Subtitles إنّهم ينزعون أساورهم لأجل الطعام
    Sanki beleş yemek için gelmişiz gibiyiz. Open Subtitles يفترض اننا هنا لأجل الطعام المجاني
    yemek için dileneceğim. Open Subtitles و أتسول لأجل الطعام.
    yemek için en azından. Open Subtitles لأجل الطعام على الأقل
    Dedi ki, "Belki büyükannem onu yemek için kullanmıştır." Open Subtitles "فقال "ربما استغلته جدتي لأجل الطعام
    yemek için gelmiyorum, Caleb. Open Subtitles أنا لستُ ذاهبةٌ لأجل (الطعام (كايلب
    Artık yemek için gelmiyor. Open Subtitles -لم تعُد تأتي لأجل الطعام .
    Bak yiyecek için 25 dolarım var. Open Subtitles 25 أنظر, لديَ... دولاراً لأجل الطعام
    - Sırf yiyecek için yapıyorlar. Open Subtitles -يفعلون ذلك لأجل الطعام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus