"لأجل شخص" - Traduction Arabe en Turc

    • biri için
        
    • kişi için
        
    • birisi için
        
    • başkası için
        
    Asil bir amaç uğruna ya da... yardımına ihtiyaç duyan biri için dövüşürsen... Open Subtitles إذا قاتلتَ لسبيل شيء نبيل أو لأجل شخص يحتاجُ مساعدتك
    Hiç duymadığım biri için bin dolar vermemi mi istiyorsunuz? Open Subtitles تريدونني أن أعطيكم ألف دولار لأجل شخص لم أسمع به ..
    Ama böyle nefret dolu biri için kendine neden bu kadar eziyet ediyorsun ki? Open Subtitles لكن لمَ تحمّل نفسك بألم عظيم لأجل شخص ماقت؟
    Yapamam, kapsülün gücü ancak bir kişi için yeterli. Open Subtitles لا أستطيع, الكبسولة فعالة فقط لأجل شخص واحد.
    Çok fazla şey istiyorosun... Çok özel bir kişi için olmalı. Open Subtitles تريدين أشياء رهيبة، لابد أنها لأجل شخص مميز.
    Nasil ölecegimi hiç düsünmemistim ama sevdigin birisi için can vermek, ölmek için güzel bir yol gibi görünüyor. Open Subtitles لم أكترث كثيراً لكيفية موتي لكن الموت لأجل شخص أحبه بدت لي طريقة جيدة للموت
    Neden anlamsız ve içten olmayan formaliteler yüzünden kendimizi küçük düşürecek şekilde başkası için üzülelim ki? Open Subtitles لماذا تشعرين بالأسى لأجل شخص يمكنه الخروج من فراغ الرسميات السخيف الذي لا يحمل أي معنى أو شرف و بالتالي مهين؟
    - Bunu başka biri için yapıyorsun. Open Subtitles تفعلين ذلك لأجل شخص أخر من هو؟
    Hiç sevdiğin biri için mücadele etmen gerekmedi mi? Open Subtitles ألم يسبق لك أن قاتلت لأجل شخص تحبّه؟
    Sanmam. Kendilerini terk eden biri için yapmazlar bunu. Open Subtitles أشك بذلك، لن يعطونني لأجل شخص هجرهم
    Bundan şüphe duyarım. Kendilerini terk eden biri için vermezler. Open Subtitles أشك بذلك، لن يعطونني لأجل شخص هجرهم
    Başka biri için hayatını tehlikeye atmak onlar için parçalanmak belki... Open Subtitles المجازفة بحياتك لأجل شخص آخر، وتمزيقها إربًا إربًا لأجله...
    - Sevdiğin biri için bile mi? Open Subtitles وليس لأجل شخص تحبه؟
    Beni, başka biri için terk etti. Open Subtitles لقد هجرتني لأجل شخص آخر
    bu seni ilgilendirmez, ama evet, çok özel bir kişi için. Open Subtitles ليس من شأنك، لكن نعم، إنها لأجل شخص مميز جدا.
    Bir zamanlar büyük bir adam, "Yaptığımızı kendimiz için değil..." "...tek bir kişi için değil..." Open Subtitles قال رجل صالح ذات مرّة، "ما نفعله ليس لأجلنا أو لأجل شخص واحد"
    Bir kişi için elimde çok para var. Open Subtitles لدي مال كثير لأجل شخص واحد
    Gerçekten ne olduğunu asla bilmediğin zaman buradaki birisi için tüm kariyerinin bir risk olduğundan bahsediyorsun. Open Subtitles أنك تتحدث بتعريض مهنتك بأكملها لأجل شخص. حين أنك لا تعلم بالحقيقة مالذي حدث بالفعل. حسنا ، إذا مالذي تقوله ؟
    birisi için pencereye yanan bir mum koyup sonunda ortaya çıkınca şaşıramazsınız. Open Subtitles لا يمكنكم ترك شمعة تشتعل على النافذة لأجل شخص ما ثم تتفاجئوا لدى ظهوره
    Size ihanet etmeye istekli birisi için hayatınızı riske atmış olursunuz. Open Subtitles لكنّكم ستخاطرون بحيواتكم لأجل شخص كان مستعدًّا لخيانتكم.
    Zaman zaman, başkası için çektiğini bile düşünmüştüm. Open Subtitles في بعض الأحيان، حتى ظننت أنه ربما كان يصور لأجل شخص آخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus