"لأراه" - Traduction Arabe en Turc

    • görmeye
        
    • Görecek
        
    • görmek için
        
    • görürdüm
        
    • Görmem
        
    • görebilmek
        
    Tek bildiğim onu görmeye gittim ama kavgaya karıştığı için girmeme izin vermediler. Open Subtitles كل ما أعرفه أنني ذهبت لأراه وأخبروني أنه خاض عراك بداخل السجن ولم يجعلونني أراه
    Birkaç yıl önce onu görmeye gittim ve ona şehirden ayrılmalarını söyledim. Open Subtitles ذهبت لأراه قبل أسبوعين أخبرته أن يخرج من المدينة.
    Sen görmedin mi? Görecek bir şey yok ki güzelim. Open Subtitles لم يكن هناك شئ لأراه, لقد كنت تحلمين
    Hayır, görmedim. Görecek bir şey yok. Elin kıpırdamadı, kıpırdayamaz. Open Subtitles كلاّ، لم أرها، ما من شيء لأراه يدك لم تتحرّك، لا يمكنها أن تتحرّك!
    Ama şahsen Hunter'ın asılacağını düşünüyorum. Onun öldüğünü görmek için çok para verirdim. Open Subtitles شخصيا,انا اظن ان هنتر سيشنق انا مستعد ان ادفع اى مبلغ لأراه مطرودا
    Ve eğer burada yaşasaydı, okuldan dönerken onu görürdüm. Open Subtitles إن كان يعيش هنا، كنت لأراه آتٍ من المدرسة أيضاً
    Görmem bu kadar uzun sürdüğü için utanıyorum. Open Subtitles وأنا الآن محرجة من أنه أخذ مني كل هذا الوقت الطويل لأراه
    Aklınızda bulunsun._BAR_ Onu zengin olduğu için görmeye gitmiyorum. Open Subtitles وأحذركم، فلست ذاهبة لأراه لأنه رجل ثري
    Beni aradı. Onu görmeye gitmem lazım. Open Subtitles لقد أتصل بى للتو على الذهاب لأراه الان
    Onu görmeye evine gittim ve evde bir tane bile mobilya yoktu. Open Subtitles ذهبت للمنزل هنالك لأراه ولم يكن هنالك أي أثاث به!
    Onu görmeye gittim. Sonuçta hekim değil mi? Open Subtitles ذهبت لأراه ، إنه طبيب أليس كذلك ؟
    Onu görmeye ben geliyorum. Open Subtitles لذا فآتى أنا لأراه بدلا عنه
    Sonra beni onu görmeye götüreceksin. Open Subtitles ثم تأخذينى لأراه
    # Her şeyi gördüm artık Görecek bir şey kalmadı # Open Subtitles رأيت كل شيء لا يوجد شيء آخر لأراه
    # Her şeyi gördüm Görecek bir şey kalmadı # Open Subtitles رأيت كل شيء لا يوجد شيء آخر لأراه
    - Bir şey görürsen haber ver. - Görecek bir şey yok. Open Subtitles أخبرني إذا رأيت شيئا - ليس ها هنا شيء لأراه -
    130'la giden bir arabanın tamponundan sektiğini görmek için neler vermezdim. Open Subtitles ماذا اعطي لأراه يُصدم بسيارة تسير بسرعة 80 كيلومتراً في الساعة
    Ben de görmek için bu kadar çok yürümemiştim. Open Subtitles لم يسبق لي أن مشيت هذه المسافة كلها لأراه
    Bu o olabilir mi... görmek için yüzyıllarca beklediğim kişi mi bu? Open Subtitles هل يمكن أن يكون هذا هو ؟ الشخص الذي انتظرت قروناً لأراه ؟
    Yılın bu zamanları buraya pek turistler gelmez ama onu mağazada görürdüm. Open Subtitles لا يأتينا العديد من السيّاح في هذا الوقت من العام، ولكنّي كنتُ لأراه في المتجر.
    Yolda birşey yoktu. Olsaydı görürdüm. Open Subtitles لمْ يكُ ثمة شيء على الطريق فقد كنتُ لأراه
    Bilmiyorum Kerry. Onu Görmem gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles لا أعرف أشعر بأنني يجب أن أذهب لأراه
    Her gece onu bir kez daha görebilmek için dua ettim. Open Subtitles صليت في كل ليلة لفرصة أخرى لأراه للمرة الأخيرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus