Sadece gelip senin için yapabileceğim bir şeyler var mı diye bakmak istedim. | Open Subtitles | لقد حضرت هنا لأرى إذا كان بإمكانى فعل أي شيء لكى |
Oğlun herhangi bir sonuca ulaştı mı diye görmeye geldim. | Open Subtitles | أتيتُ لأرى إذا كان فتاكَ إقترب مِن أجابةٍ |
Oğlun herhangi bir sonuca ulaştı mı diye görmeye geldim. | Open Subtitles | نفس السبب الذي جئتَ له أتيتُ لأرى إذا كان فتاكَ إقترب مِن أجابةٍ |
Değerlendirmemin son bölümünde otomatlarınızdan birini rastgele seçeceğim ve insan gücüyle sallandığında üzerime düşüp, beni ezecek mi bakacağım. | Open Subtitles | بالجزء الأخير من تثميني سأختار إحدى آلات البيع بشكل عشوائي لأرى إذا كان من الممكن ان أقوم بهزها بما فيه الكفايه لكي تسقط و تسحقني |
Etraf temiz mi bakacağım. | Open Subtitles | لأرى إذا كان المكان آمنا. |
Gerçekten yalnız olup olmadığını görmek için sağa kırıyorum. | Open Subtitles | سأتجه لليمين و لأعلى لأرى إذا كان فعلاً بمفرده أم لا |
Hissettiğim değişimin gerçek olup olmadığını anlamak için. | Open Subtitles | لأرى إذا كان التغيرات التي أشعر بها حقيقية |
- Öbür tarafa koşup oradaki kapıyı da kilitlemiş mi diye bakacağım. | Open Subtitles | سأذهب للجانب الأخر لأرى إذا كان قد أغلق ذلك الباب أيضاً |
- Gitmiş mi diye bakacağım. | Open Subtitles | -سأذهب لأرى إذا كان رحل |
Oğlumu besleyebileceğim sağlıklı bir şey var mı diye. | Open Subtitles | لأرى إذا كان هُنالك أكل صحي من أجل آبني. |
İçini açıp mekanik olarak onarılacak bir şey var mı diye bakmalıyım. | Open Subtitles | سأضطر إلى فتحها، لأرى إذا كان ثمة مفتاح احتياطي ميكانيكي |
Benzer semptomlara sahip başka hasta var mı diye şehirdeki bütün hastaneleri tarıyorum şu anda. | Open Subtitles | أجري بحث على مستشفيات المدينة لأرى إذا كان هناك مريض آخر يعاني من أعراض مشابهة |
Anlıyorum. Bugünkü programında bir boşluk açıldı mı diye gelip bir sorayım dedim. | Open Subtitles | أفهم ذلك، فكرت في أن آتي لأرى إذا كان بوسعي مقابلته |
İçeride biri var mı diye yaklaşacağım. | Open Subtitles | سأقترب لأرى إذا كان هناك أحد بالداخل |
Sana karşı dürüst olacağım, buraya Enkaralılar'ın karşı karşıya oldukları probleme karşı başka bir çözüm yolunu değerlendirme olasılığınız olup olmadığını konuşmaya geldim. | Open Subtitles | لأكون صادقا معك أنا هنا لأرى إذا كان هناك حلول بديلة للمشكلة التي يواجهها الإنكارانس |
Boya kurumuştu bu yüzden içerisinde bir şey olup olmadığını görmek için röntgenlerini çektik. | Open Subtitles | لقد تصلب الطلاء لذا لقد صورتُ كل قطعة منهُ لأرى إذا كان شيء بداخلها |