"لأسأله" - Traduction Arabe en Turc

    • Soracak
        
    • sormak
        
    • sormaya
        
    • sorabilmek için
        
    Ona Soracak çok şeyim olacak. Ne zaman geliyor? Open Subtitles أنا واثقة أنه لدي الكثير لأسأله عنه متى سيأتي؟
    Soracak kimse yok! Open Subtitles لا يوجد أحد لأسأله
    Umarım bunu sormak için babana ulaşırsın ama maalesef ben soramam. Open Subtitles حسناً ,تمنيت أن أصل لوالدك لأسأله, لكن يا ألاس ,لا أستطيع.
    Aman her neyse, onu tekrar çağırır mısın diye sormak istedim. Open Subtitles لكن على أي حال، إذا أردت لأسأله مرة أخرى،
    Bir film yıldızı mı diye sormaya cesaret edemedim. Open Subtitles لم يكن لديّ الجرأة لأسأله إن كانت نجمة سينمائية.
    Köpeğime ne olduğuna dair bir fikri var mı diye sormaya gittiğimde. Open Subtitles حينما ذهبت لأسأله عمّا إنكانيعرفمالّذيحصللكلبيّ.
    Bunu ona sorabilmek için bekliyorum. Open Subtitles أنا أنتظر لأسأله
    Nedenini sorabilmek için. İşimdeki ilk günümde yaptığın konuşmayı hatırlıyor musun? Open Subtitles لأسأله لماذا ؟ أتذكر..
    - Soracak vaktim olmadı. Open Subtitles لم أجد الوقت الكافي لأسأله
    TARDIS'in çalışmadığında nedenini Soracak kimsenin olmaması. Open Subtitles لم يبقى أحدٌ لأسأله عن سبب عدم عمل (التارديس)
    Soracak kimsem hiç olmadı. Open Subtitles لم أمتلك أحدا أبدا لأسأله
    Birinin ölümünü anlatmak zor mudur diye sormak için. Open Subtitles لأسأله بأنه تحدي أن تقوم بالتحدث عن موت أحدهم ؟
    İşin aslı onu sadece bir şeyleri nasıl çektiğini sormak için aramıştım. Open Subtitles أنا آسف، إتصلتُ به بالفعل لأسأله سؤالًا واحدًا
    Bu, ona Megan'ın durumunu sormak için bir fırsat olabilir. Open Subtitles أوه، وهذا سيكون فرصة لأسأله كيف القيام ميجان.
    Grayson'la konuşmaya. Beni seviyor musun diye sormaya. Open Subtitles إلى منزلِ (غرايسن)، لأسأله إن كان يحبّني، و أُفسدَ كلّ شيء.
    Öyleyse bunu ona sormaya gidiyorum. Open Subtitles سأذهب لأسأله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus