| Haftalardır kayıp bir kadına ait kanlar içinde bir silikon ne zamandan beri delil sayılmıyor? | Open Subtitles | منذ متى يَدمي زرعاً مِنْ إمرأة التي تُغيّبتْ عنها لأسابيعِ لَيستْ دليلَ جريمة؟ |
| Haftalardır planlıyorlarmış. | Open Subtitles | يَعْني بأنّهم كَانوا تخطيط الشيءِ لأسابيعِ. |
| Bunlar her kimse, Haftalardır bunu planlıyorlarmış. | Open Subtitles | ومَنْ هؤلاء الناسِ، هم يُفكّرونَ بشأنهم عَمَل هذا لأسابيعِ. |
| haftalarca yaşamanı sağlayacak kadar besleyici. | Open Subtitles | الصالح للأكل والمغذّي بما فيه الكفاية للبَقاء احياء لأسابيعِ. |
| Bir bardak suda Chicago şehrine haftalarca yetecek enerji bulunmaktadır. | Open Subtitles | هناكطاقةكافية فى قدح الماء هذا يوجد ما يكفى لتَشْغيل مدينةِ شيكاغو لأسابيعِ. |
| Hiçbiri Haftalardır burada değil. - Sahi mi? | Open Subtitles | لَيسَ هنا لا أحد منهم كَانَ هنا لأسابيعِ |
| Haftalardır kasetleri dinliyorum. | Open Subtitles | أنا أَستمعُ إلى الأشرطةِ لأسابيعِ. |
| Gördüğünüz gibi burayı yeniden dekore ediyorum ve bana bazı desenler hakkında yardım etmesi için onu Haftalardır arayıp duruyordum. | Open Subtitles | كما ترى، أَنا في عملية التَجديد... وأنا كُنْتُ أُقلقُها لأسابيعِ لمُسَاعَدَتي بالبعض مِنْ الأنماطِ. |
| Haftalardır aşçısızım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ بدون طباخِي لأسابيعِ. |
| Haftalardır gerçek bir yemek yememiştim. | Open Subtitles | أنا لَمْ آخذْ غذاءاً حقيقياً لأسابيعِ. |
| - Haftalardır onu söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت كُنْتَ yakking حوله لأسابيعِ. |
| Rascals'dan geçiyordum ve Haftalardır ne kadar çok Reuben istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أَقُودُ مِن قِبل الأوغادِ... وأنا أَعْرفُ كَمْ أنت كُنْتَ jonesing لa روبن لأسابيعِ. |
| Seni Haftalardır görmedim. | Open Subtitles | أنا مَا رَأيتُك لأسابيعِ. |
| Haftalardır sallanıyor. | Open Subtitles | هو يَتأرجحُ هناك لأسابيعِ. |
| - bu Haftalardır oluyormuş. | Open Subtitles | - هذه تَحْدثُ لأسابيعِ. |
| Bombacılar kurbanlarını haftalarca izliyorlar. | Open Subtitles | يُطاردُ مفجّروُ القنابل ضحاياهم لأسابيعِ |
| Ve minimum çabayla, kesintisiz haftalarca uçabilirler. | Open Subtitles | وهم يُمْكِنُ أَنْ يَرتفعوا لأسابيعِ على النهايةِ بالجُهدِ الأقل ما يمكنِ. |
| Dinle, sürtük yapmak zorunda kalırsam haftalarca seni böyle tutarım. | Open Subtitles | إستمعْي، إيتها العاهرة... أنا سَأَبقيك على هذه الحالةِ لأسابيعِ إذا أنا أردت. |
| "14 Nisan. haftalarca üzüleceğim bir gün. | Open Subtitles | "أبريل/نيسان رابع عشر، اليوم خِفتُ لأسابيعِ. |
| Su, tarlalardan haftalarca gitmeyecek gibi. | Open Subtitles | سَتَكُونُ الحقول فائضه لأسابيعِ |
| haftalarca komada kaldı. | Open Subtitles | لقد كَانتْ في غيبوبة لأسابيعِ |