İşlerin nasıl yürüdüğünü bilecek kadar uzun zamandır bu işteyim. | Open Subtitles | لقد كنت ألعب بما فيه الكفاية لأعلم كيف تجري الامور |
Bunu söylerken kendimi gayet rahat hissediyorum. Çünkü ne istediğimi bilecek yaştayım. | Open Subtitles | وإنّي أشعر براحة تامّة وأنا أخبرك بهذا، لأنّي راشدة كفاية لأعلم مرادي. |
Cylonların neden bizden bu kadar nefret ettiğini öğrenmek için seni çağırdım. | Open Subtitles | لقد دعوتك لهنا لأعلم لماذا يكرهنا السيلونز للغاية |
Tweet atmayıp bana söylemeseydin haberim olmazdı ama söyledin ve haberim var. | Open Subtitles | إن لم تكتب تلك التغريدة ولم تخبرني لم أكن لأعلم لكنه حدث |
Adamlarım kadar yemeliyim ki, yapabileceklerini bileyim. | Open Subtitles | يجب أن أتناول ما يتناوله رجالي لأعلم لآي مدى سيكفي.. |
Mankenlerin gerçekten bir deri bir kemik olduğunu düşünüp düşünmediğini öğrenmeye. | Open Subtitles | لأعلم اذا كان يعتقد بأن عارضات الأزيا نحيلات |
Bundan daha fazlası olduğunu bilmek için sihre ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لا احتاج إلى سحر لأعلم أن الأمر يتخطى ذلك. |
Güvenli bölgemden şunu bilecek kadar dışarı çıktım: evet, dünya birbirinden ayrılıyor ama korkuğunuz şekilde değil. | TED | قفزت خارج نطاق الراحة بما فيه الكفاية الاّن لأعلم انه ,نعم, العالم يتجزء لكن ليس بالطريقة التي تخشاها |
Neler olduğunu bilecek kadar kadar etraftayım sadece. | Open Subtitles | لقد كنت هنا لفترة كافية لأعلم ما الذي يحدث |
Bunu bana bir kere değil iki kere yaptığınızı bilecek kadar hafızamı geri kazandım. | Open Subtitles | لقد استعدت ما يكفي من ذاكرتي لأعلم أنها ليست المرة الأولى التي تفعل ذلك بي لكن الثانية |
Kanserken bir bebek evlat edinmemen gerektiğini bilecek kadar akıllıyım. | Open Subtitles | ذكياً بما فيه الكفاية لأعلم أنه يجب عليك أن لا تتبنّي طفلاً |
Ben aptal olabilirim ama neyi kaybettiğimi bilecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | قد اكون احمق، ولكنى على قدر من الذكاء لأعلم ماذا فقدت |
Ben yeterince uzun süre ona yalan söylediğini bilecek kadar yanındaydım. | Open Subtitles | لقد كنت معكِ وقتاً كافياً لأعلم عندما تكذبين علي |
O arabayı aldım çünkü onun gibi olmanın nasıl bir his olduğunu her şeyin mümkün olduğunu bilmenin nasıl bir his olduğunu öğrenmek istiyordum. | Open Subtitles | وقد اشتريت السيارة لأني أردت أن أعلم كيف هو الشعور ان أكون هي لأعلم أن أي شيء ممكناً |
Acı çekmeden yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek için yaptım. | Open Subtitles | فعلت ذلك لأعلم ما هو شعور عدم الاحساس بالالم |
Bakın, bunu öğrenmek istememenizde sağlıksız bir yön olduğunu anlayacak kadar lisanslı terapist numarası yaptım ben. | Open Subtitles | لقد تظاهرتُ بأنني طبيباً نفسياً ما يكفي من المرات لأعلم أنكما تعانيان من علةٍ ما لكونكما لاتريدان معرفة جنس المولود |
Eğer hava almaya çıkacaksan ya da kaçacaksan bundan haberim olmaz. | Open Subtitles | إذا كنت تفعل شيئاً ما, ربما الحصول على بعض الهواء, ربما الجري, لم أكن لأعلم أنك قد فعلت ذلك |
Bildiğim kadarıyla yok ve eminim olsaydı haberim olurdu. | Open Subtitles | ليس بقدر علميّ، لكن كنت لأعلم لو كانت هُناك إتصال معه. |
Semptomları bileyim ki yollayacağım hastane konusunda bir karar verebileyim. | Open Subtitles | أحتاج معرفة الأعراض لأعلم أي مستشفى أرشح |
Bize ne olup bittiğini söylemiyorsunuz ki ben de yeni bir iş bakıp bakmayacağımı bileyim. | Open Subtitles | لأعلم إن كان يجب علي البحث عن وظيفه اخرى |
Ve ben de kendi başıma dosyalarda geriye gitmeye ve kimin yapmış olabileceğini öğrenmeye çalıştım. | Open Subtitles | لذا بدأت بمراجعة ملفاته بنفسي لأعلم من قد يفعل ذلك |
Çocuğun yalan söylediğini bilmek için psikiyatr olmam gerekmiyor. | Open Subtitles | لايجب ان اكون نفسانيا لأعلم ان الولد كان يكذب |
Elimden gelince çok çalışıp o Harvard çokbilmişlere ders verip hayatta gördüğün en iyi avukat olurum. | Open Subtitles | و سأعمل بأقصى ما لدي لأعلم أغبياء "هارفرد" هؤلاء و أصبح أفضل محامٍ رأيته على الإطلاق |