Senin gibi bir kadına ihtiyacım var bana ihtiyacım olanı vermeye niyetli birine. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي فالألم يرضي رغباتي. أحتاج لأمرأة مثلكِ والتي آمل أن تمنحني. |
Eskiden sevdiğiniz bir kadına yaptınız şimdi de kovulduğunuz şirkete. | Open Subtitles | فعلته لأمرأة أحببتها والأن تفعل نفس الشيء لشركة قامت بطردك |
_BAR_ Kendi kadını bişey yapmadığı için o da başka kadına gidiyor! | Open Subtitles | لقد ذهب لأمرأة آخرى وذلك لإن أمرأته لا تُمثل له شيئا ، لا شيء |
Tüm bunlar, genç bir kadının başa çıkamayacağı şeyler gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا يبدو كشئ يمكن لأمرأة صغيرة السن أن تتعامل معه بنفسها |
Bir kadının o iş için evlenmesi aptalcadır.Onu yalnızca erkekler düşünür. | Open Subtitles | أنه أمراً مروعاً لأمرأة في الزواج بتلك الطريقة هذا الشيء يعود إلى الرجل |
Kadınlar beni sevmiyor değil ama belki bir kadınla konuşmayı tercih eder. | Open Subtitles | ليس ان السيدات لا يحبوني , لكن ربما تفضل ان تتحدث لأمرأة |
Bir kadın için üstüne silah doğrultulmuş olunması bambaşka bir şeydir. | Open Subtitles | بالنسبة لأمرأة, أن ترى مسدساً موجهاً إليها هو شيءٌ مختلف بالكامل. |
Yaşlı bir kadına böyle korkunç bir şeyi niye yapalım ki? | Open Subtitles | ولكن, لماذا يمكن لأحد ان يقوم بهذا العمل المشين لأمرأة عجوز مثلها ؟ |
Konuşamayan bir kadına bin dolar mı ? | Open Subtitles | لكن الف دولار لأمرأة لاتستطيع ان تتكلم ؟ |
Başkan olmayı ve bir kadına çiçek vermeyi aynı anda başarmayı. | Open Subtitles | أن تعطي ورداً لأمرأة وتكون رئيساً بنفس الوقت. |
Ama uç taraftan alınan epitel DNA, kimliği belirsiz bir kadına. | Open Subtitles | ولكن الحامض النووى بنهاية العصى لم يكن له لأمرأة مجهولة |
Bir erkeğin bir kadına ayakkabı almasının bir tek sebebi vardır. | Open Subtitles | هَناك سَبب واحد كي يشتري رجل أحذية لأمرأة. |
Bağışlayın efendim ama evli bir kadına miras kalması pek alışıldık bir durum değil. | Open Subtitles | أرجو أن تعذرني يا سيدي ليس من المعتاد أن تترك بشكلٍ أحادي مثل هذه الحوزة لأمرأة متزوجة |
Sokakta yaşayan bir kadına göre bakımlı görünüyor. | Open Subtitles | بالنسبة لأمرأة تعيش فى الشارع فهى تبدو مهندمة |
En azından bir kadına sadakat gösterebilecek kadar taşaklısın demek. | Open Subtitles | الا تستطيع ان تكونَ مُخلصاً لأمرأة واحدة. |
Acı çekmenin ruha iyi geldiğine inanan bir kadının çocuğuydun ve sen de acı çektin. | Open Subtitles | لقد وُلدت لأمرأة كانت تعتقد أن المعاناة جيدة للروح , لذا فقد عانيت |
Bekar bir kadının, bir erkeği özel olarak ağırlaması çok uygunsuz kaçar. | Open Subtitles | إنها غير لائق أبداً لأمرأة عزباء أن ترفـّه رجلاً على انفراد |
Ben ona içten içe vurulmuşken Amerika'daki bir kadının onu götürmesi hiç adil değil. | Open Subtitles | أنه ، أنه ليس عدلاً لأمرأة في أمريكا تكون لديه قلبة عندما أنتظرتُ بصمت فترة طويلة |
Ama orada onunla konuşurken bir kadınla konuşuyor gibiydi. | Open Subtitles | لكن طريقة حديثة لها كما لو كان يتحدث لأمرأة بالغة |
Afedersin. Görüyorsun ya, bu yarış bir kadın için uygun değildi. | Open Subtitles | حسنا أنا متأسف هذا السباق ليس المكان المناسب لأمرأة |
Anlayamadığım tek nokta, genelde yattığı bir kadını da davet eder. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لايمكنني فهمه هو دعوته لأمرأة قد نام معها |