Sonra da söyleyemedim çünkü o zaman ilişkimizin gerçek olmadığını düşünürdün. | Open Subtitles | لم أستطع، لأنك كنتِ ستظنين بأن علاقتنا زائفه |
çünkü şirket parası için kendine yardım ediyor olacaksın. | Open Subtitles | لأنك كنتِ تساعدين نفسك بمال الشركة لبعض الوقت |
Hem de yüksek faizle borç aldın çünkü acelen vardı. | Open Subtitles | لقد أخترت قرضا بفائدة عالية لأنك كنتِ علي عجلة من أمرك |
Kendini suçlu hissediyorsun çünkü kaza geçirdiğinde yanında değildin. | Open Subtitles | أنت تشعري بالذنب لأنك كنتِ هناك عندما تعرضت للحادثة. |
Biliyorum, ona çok yakın olduğun için zor, ama onu tanıdığından emin misin? | Open Subtitles | ،أعرف أن هذا صعب لأنك كنتِ مقربة جداً منه لكن هل أنتِ متأكدة من أنك تعرفينه فعلاً ؟ |
Kitty, etraftaki bütün komşular seni tanırdı, ve zamanla ne olacağını bilirdi, çünkü daha 8 yaşındayken kapı - kapı gezerek insanlara kendini tanıtırdın. | Open Subtitles | كيتي ، جميع الجيران علموا من كنتِ وأين كنتِ منذ أن كنتِ بعمر الثامنة لأنك كنتِ تذهبين من باب إلى باب تقدّمين نفسك |
Sadece suçlu hissettiğin için üzgünsün, çünkü bencil davranıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ فقط تتأسفين لأنك تشعرين بالذنب لأنك كنتِ أنانية |
Yaptın çünkü buna ihtiyacın vardı değil mi? | Open Subtitles | قمتِ بذلك، لأنك كنتِ في حاجة للقيام بها، صحيح؟ |
çünkü Hannenfeld'le yemek yiyordun. | Open Subtitles | لأنك كنتِ تتناولى الغداء مع هاننفلد؟ |
Bu benim için kolay değil çünkü gerçekten sıkı çalıştın ve kariyerim için birçok şey yaptın." | Open Subtitles | ليس ذلك شيئاً سهلاً علي لأنك كنتِ تعملين بجد وقمت بأشياء كثيرة في مصلحة وظيفتي" |
Aldatıldığını hissettiğini biliyoruz çünkü öyle oldu. | Open Subtitles | .... لأنك كنت تشعرين بالخيانة. لأنك كنتِ |
Beni adım Giovanni ve sana çok kızgınım, çünkü başka bir adamla yatıyorsun. | Open Subtitles | ،) إسمي (جيوفاني ،وأنا غاضبٌ منكِ جداً لأنك كنتِ تنامين مع رجل آخر |
Sorgumun içine ettin çünkü Andrew'in David için neler planlanladığını öğrenmek için sabredemedin. | Open Subtitles | لقد اقتحمتي استجوابي لأنك كنتِ يائسة جداً لتعرفي "ما الذي كان يخطط له "اندرو "لـ"دايفيد |
çünkü sen Francis ile durumlar imkansız olsa da İskoçya için evlenmek istiyordun. | Open Subtitles | لأنك كنتِ مستعدة للزواج من أجل اسكتلندا عندما بدت الأمور مستحيلة مع (فرانسيس) |
çünkü sevişmekten zamanınız yoktu? | Open Subtitles | لأنك كنتِ منشغلة معه طوال الوقت؟ |
çünkü onu kullanıyordun. | Open Subtitles | لأنك كنتِ تستخدمينه |
çünkü, yani, Çok mutluydun. | Open Subtitles | لأنك كنتِ سعيدة جداً |
çünkü Silver'ı sevdiğimi biliyordun. Tıpkı Dixon'ı sevdiğini bilmem gibi. | Open Subtitles | لأنك كنتِ تعلمين بأني أحب (سيلفر) تماما كما أعرف بأنك تحبين (ديكسون). |
Gözcülük yapmak ve kaçacakları arabayı sürmek için zaten oradaydın. | Open Subtitles | لأنك كنتِ هناك مسبقاً لعمل حراسة والسائق الفار |
O'na birini ayarladığın için bu kadar kızgın olması çok saçma. | Open Subtitles | هذا أمر جنوني، لقد غضِبت للغاية لأنك كنتِ تحاولين ترتيب موعد من أجلها. |