Ama yapamam, artık yapamam Çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | عندما تقول أشياء تجرحني، أحاول أن أجرحك بالمقابل. لكنني لا أستطيع فعل ذلك بعد الآن، لأنني أحبك. |
Onu görmeye gelmiyorum, söylediklerim seninle ilgili. Çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | أنا لا أذهب لرؤيتها، أيا كان ما أقوله، بل لأراك أنت، لأنني أحبك |
Yaparım Çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | وأذهب معك أينما أردت أن تذهب سأفعل ذلك لأنني أحبك |
Kabul, yaparım ama onlar yüzünden değil, Seni sevdiğim için. | Open Subtitles | الجميلة، وأنا سوف نفعل ذلك. ولكن ليس بسببها، لأنني أحبك. |
Ama en iyi arkadaşın olduğum ve Seni sevdiğim için şunu da söylemeliyim ki sana aşığım. | Open Subtitles | لكن لأنني صديقتك المفضلة . . و لأنني أحبك |
Sana yalan söylüyorum, Çünkü seni seviyorum. Dürüst olmak, umursamamak demek. | Open Subtitles | انا أكذب لأنني أحبك لو كنت صريحاً معك لكان يعني ذلك أنني لا أهتم |
Yani zengin olursan ve saçların dökülmezse. Çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | أعني إذا أصبحتَ غنياً وحافظت على شعرك لأنني أحبك |
Çünkü seni seviyorum ve kaybetmeyi hiç istemiyorum. | Open Subtitles | لأنني أحبك , و لم أرد أن أفقدك , هذا كل شئ |
Çünkü seni seviyorum ve seni kaybetmeyi istemiyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | لأنني أحبك , و لم أرد أن أفقدك , هذا كل شئ |
Baba, sadece gözümün içine bak ve bana yanıldıklarını söyle, ve sana söz veriyorum, hep arkanda olacağım, Çünkü seni seviyorum, baba. | Open Subtitles | أبي فقط, أنظر الى عيني وأخبرني,أنهم مخطئين, وأعدك أنني سأقف معك لأنني أحبك يأبي |
Bağırdığım için özür dilerim ama bunları yaşamanı istemiyorum; Çünkü seni seviyorum! | Open Subtitles | حسناً ، إنني آسفة لصراخي عليك ، لكنني لا أريد أن أرى حدوث ذلك ، لأنني أحبك |
Ben her zaman senin yanında olacağım Sırrını saklayabilirim çünkü "seni seviyorum" | Open Subtitles | ساتواجد دومًا لأجلك ويمكنني أن أحفظ سرك لأنني أحبك |
Bunları sana veriyorum Çünkü seni seviyorum. Ama istemiyorum. | Open Subtitles | اعطي لك هذه لأنني أحبك و لكنني بالأحرى لا أريد |
Gerçekten kizginim Çünkü seni seviyorum Alex. | Open Subtitles | حسناً , أتدرين؟ إنني غاضبة جداً بحق لأنني أحبك يا آليكس |
Seninle, Seni sevdiğim için birlikte olduğumu bilmelerini istiyorum. | Open Subtitles | أريدهم أن يعرفوا بأنني أريد أن أكون معك لأنني أحبك |
Seni sevdiğim için o şarkıyı düzenledim ama sen suratıma tükürdün. | Open Subtitles | لحنت الاغنية من أجلك لأنني أحبك ثم بصقت في وجهي |
Korkmuştum, aptalca davrandım. Ama yaptığım her şeyi, Seni sevdiğim için yaptım. | Open Subtitles | كنت خائفاً، كنت غبياً لكنني فعلت كل ما فعلت لأنني أحبك |
Seni sevdiğim için o şarkıyı düzenledim ama sen suratıma tükürdün. | Open Subtitles | لحنت الاغنية من أجلك لأنني أحبك ثم بصقت في وجهي |
Seni sevdiğim için yaptığımı sanma, tamam mı çünkü sevmiyorum bencil pislik. | Open Subtitles | لا تفكر في أنني أفعل هذا لأنني أحبك لأنني لا أحبك، أيها الأحمق الأناني |
Hakkında hiçbir şey bilmeden senden bu kadar hoşlandığım için kızgınım. | Open Subtitles | أنا غاضبة لأنني أحبك جداً دون أن أعرف شيئاً عنك |
Biliyor musun, bu şov bittiğinde, hayatımız harika olmaya devam edecek, Çünkü ben seni seviyorum, oğlun da aynı şekilde. | Open Subtitles | أتعلم، حين ينتهي العرض، ستظل حياة نعيمة. لأنني أحبك وإبنك يحبّك. |
Seni sevdiğimden söylüyorum bunları. | Open Subtitles | أنظري, أنا أقول لك هذه الأمور لأنني أحبك, حسنا؟ |