Bir yandan senin için de üzülüyorum çünkü biliyorum ki, bu ormandan kaçış yok. | Open Subtitles | ولكني آسف لكِ، لأني أعرف أنه ما من مفرّ من هذه الغابة |
Bir yandan senin için de üzülüyorum çünkü biliyorum ki, bu ormandan kaçış yok. | Open Subtitles | ولكني آسف لكِ، لأني أعرف أنه ما من مفرّ من هذه الغابة |
Senin hiç olmadığını söyleme, çünkü biliyorum, binlerce var. | Open Subtitles | لا تستطيعي إخباري .. أنه ليس لديك لحظة واحده لا تنسى لأني أعرف أن لديك الآلاف منهم |
O yüzden seni evde olacağını bildiğim için geç vakitlerde arardım. | Open Subtitles | لذا أتصل بك مؤخرا لأني أعرف أنكِ ستكونين بالبيت |
Ve sizin insanlarınızın sevdiğini bildiğim için biraz hokey attım. | Open Subtitles | وحصلت على القليل من لعبة الهوكي لأني أعرف بأنكم تحبون ذلك |
Kapıyı açık bırak, bırakacağını da biliyorum, çünkü sen iyi birisin. | Open Subtitles | فقط إترك الباب مفتوح وستفعل لأني أعرف أنك جيد |
- Nasıl bir şey olduğunu ben Biliyorum işte! - Girdiğimiz havuzda yapmadın, değil mi? | Open Subtitles | لأني أعرف كيف هو الشعور- هل كان المسبح الذي سبحنا فيه؟ |
çünkü biliyorum ki kalbimdeki gerçek aşkım sensin. | Open Subtitles | لأني أعرف في قلبي بأنك الوحيد بالنسبة لي |
çünkü biliyorum ki annenize ve konumuna sizin oldukça saygınız var ve böyle bir şeyin olmasını izin vermezsiniz. Pekala ajan. | Open Subtitles | لأني أعرف أنه لديكِ الكثير من الاحترام لوالدتك ولمنصبها لألّا تعدين الأمور تصل لهذه الدرجة |
Bunu görmezden geleceğim çünkü biliyorum üzgünsün ama B lütfen sesini biraz alçaltır mısın? | Open Subtitles | سأتجاهل هذا لأني أعرف أنك غاضبة لكن بـي هلاّ خفضت صوتك رجاءاً |
çünkü biliyorum ki gerçekten istediği bir şey varsa, onun için savaşmalı insan. | Open Subtitles | لأني أعرف أ،ه عليك الوقوف مع الأمور التي تهمّ 745 00: 36: |
Carl'ı aradım çünkü biliyorum ki Troy hala babasını seviyor. | Open Subtitles | اعني . أنا اتصلت بكارل لأني أعرف ان تروي لايزال يحب والده |
çünkü biliyorum eninde sonunda yapacaksın. | Open Subtitles | لأني أعرف أنكَ ستفعل ذلك عاجلاً أو أجلاً |
Bunu kaldırabileceğinizi bildiğim için kullandım sizi. | Open Subtitles | لقد استخدمتم أنتم الاثنان لأني أعرف أنكم تستطيعو مجاراتها |
Çünkü Lusty Leopard'ın cuma akşamlarındaki politikası böyle ve bunu bildiğim için senden nefret ediyorum! | Open Subtitles | لأنها سياسة النادي كل ليلة جمعة وأنا غاضب عليك للغاية لأني أعرف هذا |
Kendi başının çaresine bakabileceğini bildiğim için içim rahattı. | Open Subtitles | لقد كنت مرتاحاً، لأني أعرف أنك ستتعاملين مع الأمر |
Rüyalarına hayalet gibi girerim, en çok korktuğun şeyi bildiğim için. | Open Subtitles | أنا أطارد أحلامك مثل الشبح، لأني أعرف أكثر مخاوفك |
Adım Andrew Baines Bernard bu videoyu izliyorsanız, çok şey bildiğim için hayati tehlikem yüzünden tanık programına girdiğim içindir. | Open Subtitles | اسمي (أندرو باينز بيرنارد) وإن كنتم تشاهدون هذا، فهذا بسبب أنني أصبحت شاهداً في خطر لأني أعرف أكثر مما ينبغي |
Babasının beni yeterli görmediği bir kıza âşık olmanın ne demek olduğunu biliyorum çünkü. | Open Subtitles | لأني أعرف شعور الوقوع في حب بنت والدها يعتقد أنني لست جيد لها |
biliyorum çünkü benim tüm hayatım savaş dolu. | Open Subtitles | لأني أعرف هذا قضيت حياتي وأنا في حرب |
- Biliyorum işte. | Open Subtitles | ـ لأني أعرف. |
Çünkü ne zaman 1'den 10'a kadar bir sayı seç desen her zaman 7 olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لأني أعرف دائماً أنه عندما تطلب أن أختار رقم من واحد إلى عشرة دائماً يكون الرقم سبعة |
Yani elbette dediklerine inanıyorum çünkü böyle canavarların var olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لذا بالطبع أصدق ما تقولينه لأني أعرف بوجود مثل هذه المخلوقات |