İşte asıl sorulması gereken budur; çünkü bu durum yeterli kaynaktan yoksun olan her toplumun bir parçası olarak karşımızdadır. | TED | هذا هو السؤال الحقيقي ، لأن هذا هو شيء كان هناك، جزء من كل المجتمع. هذا يحرم من الموارد الكافية |
Ben hayal edebiliyorum çünkü bu benim yaşamak istediğim dünya. | TED | باستطاعتي ذلك، لأن هذا هو العالم الذي أود العيش فيه، |
Ama beni zorlamaktan vazgeç Çünkü o adam tipim değil. | Open Subtitles | ولكن توقفي عن دفعي لأن هذا الرجل ليس من صنفي |
Çünkü burası iş sahibi olmayan insanların geldiği bir yer değil. | Open Subtitles | لأن هذا المكان ليس فقط لأجل الناس الذين لا يملكون عمل، |
Ben de bir sonraki göreve gittim, çünkü böyle yaparız, öyle değil mi? | Open Subtitles | ولقد انتقلتُ للمهمة التالية لأن هذا هو عملنا ، أليس كذلك؟ |
- Çünkü oldukça komikti. Yani, resmen o kızları kesiyordun. | Open Subtitles | لأن هذا كان مضحك جدا كنت تتفحص تلك الفتايات كليا |
Çünkü bunun ne savunmayla ne başka bir şeyle alakası var! | Open Subtitles | لأن هذا لا علاقة له بالحماية وأنتِ على يقين في ذلك |
Film yapımcıları olarak yıkıldık. çünkü bu, çekmeye çalıştığımız film değildi. | TED | كصانعي أفلام، تدّمرنا، لأن هذا لم يكن الفيلم الذي ننوي صنعه. |
çünkü bu durum hemen çözülmesi gereken lanet bir durum! | Open Subtitles | لأن هذا الأمر يحتاج الى أن لا يقضى علينا الآن |
Ben kesinlikle onunla çıkamam çünkü bu gerçekten garip olurdu. | Open Subtitles | أنا بالتأكيد لن أخرج معه لأن هذا سيكون غريب جدا |
çünkü bu şey koca, iğrenç şeyler gibi başımıza bela oluyor. | Open Subtitles | لأن هذا معلق فوق رؤوسنـا مثل تلك الأمور الكبيرة السيئة المعلقة |
Bu yüzden geldik çünkü bu ev bizim için çok değerli. | Open Subtitles | لهذا جئنا هنا .. لأن هذا البيت يعني الكثير بالنسبة لنا |
Sanırım gerçek bir tasarımcıları var çünkü bu çok güzel. | Open Subtitles | أظن أن عندهم مصمم أزياء حقيقي لأن هذا يناسبني جدًا |
İnsanlar cam evlerin içinde yaşamamalıdır, Çünkü o zaman boğulur! | Open Subtitles | الذي بيته من زجاج، مخطئ لأن هذا ما سيحصل له |
Çünkü o anda acılarımı dindiriyor ve daha sonraya bırakıyor. | Open Subtitles | لأن هذا يوقف الألم و يمكنني تولي أمر هذا لاحقاً |
Çünkü o göt herifler benim paramın 65.000 dolarıyla dışarda dolanıyorlar | Open Subtitles | لأن هذا الوغد يتمشى متباهياًً بخمسة وستين ألفا من مالي الخاص |
Biriniz şu masayı garaja taşıyabilir mi? ...Çünkü burası dans pisti. | Open Subtitles | أيمكن لأحد فيكم بأن ينقل الطاولة للمرآب لأن هذا مكان الرقص؟ |
Babanız kararlarını kendi veriyor ve işini bırakıyor çünkü böyle istiyor. | Open Subtitles | أبي شخص ناضج و يقوم بقرارته بنفسه و هو يقوم بذلك لأن هذا ما يريده |
- Neden yapamazmışım? - çünkü bu hiç adil değil. | Open Subtitles | لماذا لا , لماذا لا استطيع لأن هذا ليس عادلا |
Bu yönetim bizi, aileleri ayırmak ve çocukları gözaltına almak zorunda olduğumuza, Çünkü bunun daha fazla sığınmacının sınırımıza gelmesini engelleyeceğine inandırmaya çalışıyor. | TED | هذه السياسة تجعلك تعتقد بأنه يجب علينا تفريق العائلات وحجز الاطفال، لأن هذا سيوقف قدوم اللاجئين لحدودنا. |
Florida'ya gidip evlenmem gerekiyor. Çünkü şu anda benden beklenen bu. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى فلويدا وأتزوج لأن هذا هو المتوقع منى |
Ama ben, hayır bu engel olmanın gücü diye karar verdim. Çünkü ben büyürken öğrendiğim şey buydu: | TED | لكنني قررت لا ، انها السلطة على المنع ، لأن هذا ما تعلمته منذ صغري : |
Çünkü öyle bir fiyat yok. Onu hiçbir zaman satmadım. | Open Subtitles | لأن هذا المبلغ لا وجود له ما كنت لأشي بأسراره |
Evet Çünkü bunu duymayı çok istiyor; "Merhaba, ben seni tekerlekli sandalyeye | Open Subtitles | لأن هذا ما يريد سماعه، أنا الشخص الذي وضعك في الكرسي المدولب |
Tabii çünkü bu, bir kerede hazmetmek için çok fazla zaten. | Open Subtitles | أكيد، لأن هذا فقط كثير على أن يتم استيعابه مرة واحدة |
Sıcak şeyler düşün evlat, zira bu alet soğuk olabilir. | Open Subtitles | فكر بأفكار دافئة يا بنيّ لأن هذا قد يكون بارداً |