"لأيّ مكان" - Traduction Arabe en Turc

• Hiçbir yere
• bir yere
• her yere

Bunu söylemekten nefret ediyorum ama seninle Hiçbir yere gelmiyorum.
.. لكنني أكره إخبارك بأنني لن أذهب معكَ لأيّ مكان

Hiç anlamıyora benzediğimiz şeyse bunun bizi Hiçbir yere götürmediği.
ما يبدو أننا لا نفهمه هو أن هذا لا يوصلنا هذا لأيّ مكان

Temsili patronum Hiçbir yere gidemeyeceğini söylüyor.
رئيستي المؤقتة تقول أنّك لن تذهب لأيّ مكان.

Açıkçası seninle herhangi bir yere gitmeye razı olmasına şaşırdım.
صدقًا، إنّي مندهش لكونها وافقت على الذهاب لأيّ مكان معك.

Sen yazana kadar bir yere çikmayacaktik hani?
ظننت إننا أتفقنا بأن لا نذهب لأيّ مكان حتى تقوم بالكتابة.

Hiçbir yere gidemeyeceğini ve hiç bir yere gidemeyeceğimi biliyorum.
ولكن أعلم أنك لا تستطيع .. الذهاب لأيّ مكان وتعلم أنني لا أستطيع الذهاب لأيّ مكان

Ben bir ordu mensubuyum. Hiçbir yere gitmiyorum.
أنا أخدمُ في الجيش أنا لن أذهب لأيّ مكان

Bazı ebeveynler de çocuklarını Hiçbir yere götürmezler. Ne istiyorsun Tanya?
بعض الأطفال لا يخرجون لأيّ مكان ماذا تريدين؟

İşe yaramaz. Buraya gelirsen Hiçbir yere gidemezsin.
لا فائدة من ذلك، بمجرد أن تصل إلى هناك .بالأعلى، لا يمكنك الذهاب لأيّ مكان آخر

Bu bacakla Hiçbir yere yüzemez.
لا يمكنه أن يسبح لأيّ مكان. بِساقه المصابة هذه.

- Geldiğin için Tanrı'ya şükürler olsun. - Hiçbir yere gitmeyecektim.
ـ الحمد الله إنّك رجعتِ ـ لم أكن أنوي الذهاب لأيّ مكان

Zemin katta. Hiçbir yere kaçamaz.
إنّه في القبو، إنّه لا يستطيع الهرب لأيّ مكان

Burada dışarıda kalmışken kimseyi Hiçbir yere çekemeyiz.
كيف؟ لا يمكننا إغواء أي أحد لأيّ مكان ونحن عالقون هنا.

- Çok kibarsınız ama Hiçbir yere gitmiyorum.
لطيفٌ منكِ أن تفعلي هذا، لكنّني لن أذهب لأيّ مكان.

Ben de Hiçbir yere gitmeyeceğim dediğimi sanıyordum.
ظننتُ أنني أخبرتك بأنني لن أذهب لأيّ مكان.

Çünkü içinizden biri bana bunu kimin yaptığını söyleyene kadar kimse bir yere gitmiyor.
لأنّ لا أحد سيذهبُ لأيّ مكان حتى أحدٌ منكم يخبرني من.

Babam sarhos olmak ve ayakkabilarina kusmakla mesgul olurken beni bir yere götürmezdi.
كان والدي مشغول للغاية بالتقطيع والتقيّء على أحذيته ليصطحبني لأيّ مكان

Müzenin içine girdi,ama adamlarımız orada. bir yere gitmiyor.
إنه يتجه إلى داخل المتحف ، و لكن لدينا رجال يتعقبونه ، لن يذهب لأيّ مكان

Tanıdık bir yere gitme. Ben seni arayana kadar saklanacak bir yer bul.
لا تذهب لأيّ مكان مألوف فلتعثر على مكان لتختبيء فيه حتى أهاتفك

Bize haber vermeden, başka bir yere gitmezlerdi.
لن يذهبوا لأيّ مكان آخر دون ابلاغنا بذلك أولاً

Devam edin. Yasakli günlerden kalma gizli bir geçit. Hemen hemen istedigimiz her yere gider.
تفضّلوا، إنّه ممرّ يعود لأيّام المنع، إنّه يأخذنا لأيّ مكان نودّ الذهاب إليه.