"لإسعاد" - Traduction Arabe en Turc

• mutlu etmek
• memnun etmek
• memnun etmeye

Beni partiye patronunu mutlu etmek için mi çağırdın?
أنت أخذتنى فقط إلى هذا الحفل لإسعاد رئيسك

O adamı mutlu etmek deveye hendek atlatmaktan daha zordu.
استماتتي لإسعاد ذلك الرجل كانت كمحاولة السير لبلوغ الأفق.

Biliyorum ama sesimle insanları mutlu etmek istiyorum onlara zarar vermek değil.
أريد استخدام صوتي لإسعاد الناس لا لإيذائهم

Sadece anneni memnun etmek için devam etmediğin için.
على عدم الخوض في الأمر فقط لإسعاد والدتك.

Babasını memnun etmek için iç savaşa katılan oğulu.
الابن الذي انخرط في الحرب الأهلية لإسعاد أبيه.

İşler kötü gitmeye başlayınca, sevgililerini memnun etmeye çalışırlar.
عندما يكونون على سرير الرذيلة الساخن لإسعاد أحبائِهم

Bu kadarı kurumu memnun etmeye yeter mi?
هل هذا كافياً لإسعاد الوكالة؟

Veya karınızı mutlu etmek için bir stajyerle çıkmak olsun...
أو الخروج مع مقيم لإسعاد زوجتك

Eğer çocuklarımızı mutlu etmek için elimizden geleni yapmıyorsak, nasıl bir ebeveyniz ki?
إذا لم نعمل ما بوسعنا لإسعاد أطفالنـا؟

Başkalarını mutlu etmek için artık geriye dönüp bakmayacağım.
لا مزيد من التنازل لإسعاد الاخرين

Sadece erkekleri mutlu etmek için mi dünyaya geldik?
هل إننا هُنا فقط لإسعاد الرجال؟

Phil, Erica'yı mutlu etmek için elinden geleni yapmalısın.
(فيل)، يجب أن تفعل كل ما بوسعك لإسعاد (إيريكا)

Joe, onu sırf Debra'yı mutlu etmek için yaptım.
... " جوي " " لقد فعلت ذلك فقط لإسعاد " ديبرا

O kadını memnun etmek için koşturmayacağım artık.
لقد اكتفيت من الجري لإسعاد تلك المرأة

Devamlı müşterilerinden birini memnun etmek içindi belki de.
ربما لإسعاد أحد زبائنها

Şu ünlü Sör Arthur'u memnun etmek için ne harika bir yol.
يا لها من حركة حكيمة لإسعاد الرائع والمعروف السيد (آرثر).

"...ve ben de Ayan'ı memnun etmek için, Krliçe Kali'nin suretine bürüneyim. "
"(وسأتجسد بالآلهة كالي لإسعاد (آيان"

Majesteleri Kral Mangkut'u memnun etmek için.
(لـ ... لإسعاد فخامة الملك (منغوكوت