Bir banka müdürüne, kalem almak için eğilerek mortgage borcumuzu sildirmiştim. | Open Subtitles | .. جعلت مدير مصرف لتخفيض رهننا فقط بالإنحناء لإلتقاط قلم .. |
Bir banka müdürüne, kalem almak için eğilerek mortgage borcumuzu sildirmiştim. | Open Subtitles | .. جعلت مدير مصرف لتخفيض رهننا فقط بالإنحناء لإلتقاط قلم .. |
Teal'c geminin Tanith'i almaya gitiğini düşünüyor. | Open Subtitles | آه , تيلك يعتقد أن السفينة ربما ذاهبة لإلتقاط تانيث |
Şimdi burada çoğunluğunuz akıllı telefonlarını konferanstan fotoğraf çekmek ve onları göndermek için kullanıyordur. | TED | الكثير منكم هنا يستخدم هاتفاً ذكياً لإلتقاط الصور ونشرها من المؤتمر العلمي. |
Altı saniyede bir fotoğraf çekmeye ayarlanmışlar. | Open Subtitles | لقد كانت موضوعةً لإلتقاط الصور بفواصل ستة ثواني |
Gidip oğlanları okuldan almam gerek. | Open Subtitles | اسمعي، يجب أن اذهب لإلتقاط الأولاد من المدرسة. |
Odanın içinde uçmaya devam ettiler, sinek yakalamak için sağa sola dönmeye devam ettiler | TED | بقي الأطفال يحلقون حول الغرفة، وبقوا يغيرون اتجاهم لليسار واليمين لإلتقاط البعوض. |
Annesi istiridye toplamaya gittiğinde. | Open Subtitles | {\1cHFF0000\3cHFFFFFF} عندما تذهب أمي لإلتقاط المحار |
Yiyecek almak için gönderildiğiniz yerden, başka şeyler alarak gelmeyin. | Open Subtitles | عندما ترسل لإحضار الطعام لا تنحنى لإلتقاط الجواهر |
Uçuş geçişleri almak için David'i yolladım. | Open Subtitles | لذا أرسلت ديفيد إلى هنا لإلتقاط بطاقة ركوبي |
Uçuş geçişleri almak için David'i yolladım. | Open Subtitles | لذا أرسلت ديفيد إلى هنا لإلتقاط بطاقة ركوبي |
22 Kasım 2004'de, Baba George Bush'u almak için . | Open Subtitles | فى 22 نوفمبر 2004، وبطائرة خاصة فى طريقها لهيوستن لإلتقاط جورج بوش الأب |
Yani Clark altı saat araba kullanıp birkaç sosisli almaya mı gidecek diyorsun? | Open Subtitles | تقصد إخباري ان كلارك يقود 6 ساعات لإلتقاط نقانق مقلية |
Her neyse. Güverte işi için birkaç örnek almaya geldim. | Open Subtitles | على أية حال ، أنا هنا لإلتقاط عينات التزيين |
Psödonuzu almaya mı geldiniz? | Open Subtitles | أيها الرفاق أتوقفتم لإلتقاط نقودكم المزيفة ؟ |
Bu sabah resmimi çekmek için mi evime geldin? | Open Subtitles | أهذا سبب وجودكِ بمكاني في الصباح، لإلتقاط الصورة؟ |
Fotoğraf çekmeye istasyondan başlamak için de vaktimiz var. | Open Subtitles | كما لدينا متسع قليل من الموقت لإلتقاط صور حول ارجاء مركز الإطفاء |
Şimdi Allahın dağındaki bir depodan park hunileri ve yol işaretleri almam lazım. | Open Subtitles | علي الآن الذهاب لإلتقاط مخروطات المواقف ومشاعل الطريق بمستودع ما في مكان لا يعلمه إلا الرب |
Ejder, akşam yemeğini, uzun ve tüp şeklinde, minik karidesleri yakalamak için mükemmel tasarlanmış bir burunla yer. | Open Subtitles | يلتهم التنين عشائه بواسطة فك أنبوبى طويل المناسب بشكل مثالى لإلتقاط الجمبرى الصغير جدا |
Çiçek toplamaya mı geldik? | Open Subtitles | تجلبني الى هنا لإلتقاط الزهور؟ |
Burada benim için önemli olan, kargaları fıstık toplamak için eğitebileceğimiz değil. | TED | إذاً الشئ المهم حول هذا بالنسبة لي ليس أنه يمكننا تدريب الغربان لإلتقاط الفول السوداني. |
Savaş gemisinde çalışan denizciler kraliyet ailesiyle birlikte poz veriyor. | Open Subtitles | يا بحارة السفينة الحربية ، قفوا لإلتقاط صورة مع العائلة الملكية |
Bebeklerin resimlerini çekeceğim, gelmek ister misin? | Open Subtitles | سأذهب لإلتقاط بعض الصور للـ دمى، أتريدين المجيء إن كنتِ تشعرين بالملل؟ |
Büyük Çılgın'ı, çukurun dibine inip video çekmesi için programlamıştım. | Open Subtitles | لقد برمجت بيج جيك للذهاب الى القاع لإلتقاط بعض الفيديو |
Gus-Gus, Sinderelli için çiçek toplayacağız. | Open Subtitles | جاز جاز نحن ذاهبون لإلتقاط بعض الزهور لسندريلا |