"لابد أنهم" - Traduction Arabe en Turc

• herhalde
• etmiş olmalılar
• vermiş olmalılar
• gelmiş olmalılar
• vermiş olmalıydılar

Altın kasede yemek yiyorlar herhalde!
هولاء الاطفال لابد أنهم يأكلوا من أطباق ذهبية

Az önce gittiler. herhalde nöbet değişimi. Haydi beni içeri al.
إنهم بعيدون , لابد أنهم يبدلون النوبات او شيء كهذا هيا دعيني أدخل

Onları ele vereceğimi filan düşündüler herhalde, bilemiyorum.
لابد أنهم أعتقدوا أني سأقدم أدلة ضدهم أو ماشابه، أنا لا أعلم

Gökyüzüne yükselen buz kuleleri geçerken, kendilerini daha ne gibi doğaüstü manzaraların beklediğini merak etmiş olmalılar.
عابرين القمم الشاهقة ، لابد أنهم قد تسائلوا عما يتواجد من مشاهد تقشعر لها الأبدان.

Şimdiye dek, radyasyon seviyesiyle ilgili ihtiyacımız olan verileri elde etmiş olmalılar.
والان لابد أنهم لديهم الأرقام التى نحتاجها حول مستوى إشعاع النيزك

Bu ödülü bana bir tarafı çekiç diğer tarafı tornavida olan icadım için vermiş olmalılar.
لابد أنهم يكافئوني لإختراع المطرقة والمفك في الجانب الآخر

Girmediler, bizden önce oraya gelmiş olmalılar.
لم يفعلوا، لابد أنهم كانوا هناك قبلنا.

Şimdiye dek bir şeylere karar vermiş olmalıydılar.
لابد أنهم توصلوا إلى شيئ الآن

- Benzin deposunu vurdular herhalde.
لابد أنهم أصابوا خزان الوقود .حسنا ، خطة جديدة

herhalde gecenin bir yarısı gitmişler.
حسناً؟ لابد أنهم.. أظن أنهم غادروا في وسط الليلة.

herhalde bilmediğimiz bir şeyi biliyorlar.
لابد أنهم يعرفون شيئاً .. نحن لا نعرفه

Kızılderilerden çalacak bir şey kalmadı herhalde.
لابد أنهم إنتهوا السرقة من الهنود

Yok. Yok. Kaldırmışlar herhalde.
لا , لا , لابد أنهم نزعوها , لا تهتم

- Bizi takip etmiş olmalılar. - Sizin peşinizde değiller.
لابد أنهم تبعونا الى هنا أنهم لايسعون وراءكم

- Kavga etmiş olmalılar. - İmkânsız.
ــ لابد أنهم تشاجرو ــ لا، لا يمكن هذا

Elektro-manyetik alanı fark etmiş olmalılar!
لابد أنهم رصدوا الحقل الكهرومغناطيسي

Ona epey iyi bahşiş vermiş olmalılar çünkü, 20 yıl önce burası iyi bir mahalleydi.
لابد أنهم يعطون علاوةً جيدة لأنه قبل 20 سنة كان هذا حي لطيف

Çok fazla morfin vermiş olmalılar çünkü halüsinasyon görmeye başladım.
لابد أنهم أعطوني الكثير من المورفين لأنني أهذي

İlaç vermiş olmalılar çünkü sonra gözümü bir açtım...
لابد أنهم قد قاموا بتخديري، لأن أفقت بعدها...

Evet, ölmüş ve geri gelmiş olmalılar, Rachael gibi.
نعم ، لابد أنهم ماتوا وعادوا ، مثل (راتشيل)

Onun için gelmiş olmalılar.
لابد أنهم هنا لأجلها