"لابد أن يكون" - Traduction Arabe en Turc

• olmalı
• olması lazım
• olması gerek
• olması gerekiyor
• olmalıydı
• olsa gerek
• olmalılar
• olması gerektiğini
• olmalıymış
• olsa iyi olur

Elimizde tek kalan duvar rengi sarı olduğundan bu 7. ipucunun Dunhill sigarasını içtiğini söylediği ilk ev olmalı.
والآن اللون الوحيد المتبقي هو الأصفر، لابد أن يكون للمنزل الأول، حيث يعيش مدخن الدونهل حسب المفتاح رقم سبعة.

Para dolu ayakkabı kutularından bir konteynır dolusu var, birinci sınıf malzeme satarlar - duyarlı biri mutlaka dahil olmalı.
انهم لديهم وعاء ملىء بالنقود فى صناديق الأحذية انهم يبيعون أجود أنواع المخدرات لابد أن يكون من بينهم شخص ماهر

Bu aynı fiziksel alan üzerinde varolan paralel alemde bir kasaba olmalı.
لابد أن يكون هنالك سطح موازي متصل موجود بنفس المسافة المكانية كالمدينة

Evrensel bir ismi olmalı. Pek çok yazar bu hataya düşüyor.
لابد أن يكون شيئاً عالمياً،الكثير من الكتاب يقعون في تلك الغلطة،أترين.

Bu taslağın içinde bir şeyler olmalı, onların bu filmi yapmalarını istemelerini sağlayacak, küçük bir ölçü olsa bile.
في هذا المشروع , لابد أن يكون هناك شيء سيجعلهم يريدون القيام بهذا الفيلم حتى لو كان في جدول

- Tam orada olmalı. - Hayır, henüz görmüş değilim.
حسناً لابد أن يكون أمامك الآن لا أنا لا أراه

5 yıldan sonra böyle bir şey olduysa büyük bir olay olmalı.
أعني, لابد أن يكون قد حصل زلزال لتفشل علاقتكم بعد خمس سنين

Cannon'ın bir otel odasında bir öğrenci ile görülmesi kovulması için yeterli olmalı
مجرد القدوم لمقابلة طالب في غرفة فندق لابد أن يكون كافيا لطرد كانون

Hedefe 400 metre mesafede olmalı ve açık görüş olursa menzil ikiye katlanır.
لابد أن يكون داخل مساحه 400متر من الهدف وعلى خط واضح لضعف المشهد

Eski kocanı yerin dibine sokmak için yapabileceğimiz bir şeyler olmalı.
لابد أن يكون هناك شيئ يمكننا القيام به لتفسيد زوجك السابق

Yarın eski astronotlar gelecek ve o da orada olmalı.
غداً روّاد الفضاء القدامى سيظهرون وهو لابد أن يكون هناك.

Bu yüzden öğretmen arkadaşım Sebastian Thrun ve ben düşündük ki, daha iyi bir yöntem olmalı.
لذلك فإن مدرسي المساعد سيباستيان ثرون و أنا فكرنا لابد أن يكون هناك وسيلة أفضل

Bayrak o kadar basit olmalı ki bir çocuk ezbere çizebilmeli.
لابد أن يكون العلم في غاية البساطة لدرجة أن طفلا يستطيع رسمه بسهولة

Anlatıcı: Bayrak o kadar basit olmalı ki bir çocuk onu ezberden çizebilmeli.
القارئ: لابد أن يكون العلم بسيطاً حتى أن طفلاً يستطيع تذكر رسمه بكل سهولة

Işık dağıtıcın duvara asılı olmalı. Ama duvarlar rahatsız etmeye cesaret edemediğin tabutlarla dolu.
لابد أن يكون الموزع مثبتًا على الجدار، لكن الجدران مكتظة بالأكفان التي لا تود إزعاجها.

Hiç bir şey bilmiyorum müfettiş bir yanlışlık olmalı.
أنا لا أعرف شيء حول ذلك . لابد أن يكون هناك خطأ ما

Kalbinizin bir yerlerinde sevgi olmalı.
في مكان ما في قلبِك لابد أن يكون هناك حب

Beni o uçakta tutmak için gerçekten çok önemli bir neden olması lazım.
لابد أن يكون هناك سبب قوى ليجعله يظل على هذه الطائرة

Evet, evet, iyi olması gerek. Temiz bir atış olmuş.
اجل, اجل, لابد أن يكون بخير, لقد كانت طلقة نظيفة

Bu garantinin Başkan tarafından imzalanmış olması gerekiyor.
هذا الضمان لابد أن يكون موقعاً من الرئيس

Bütün oksijen sisteminin kontrolünü yaptım, ve kapalı vana açık olmalıydı
قمت بفحص نظام الأكسجين، و غلق الصمامات لابد أن يكون واضحاً

Diğer insanların acısıyla yaşamak büyük bir şey olsa gerek.
أتعلم، لابد أن يكون هنالك مَنْ يقِف وراء آلام الآخرين

Beni, yani, düzeltmiş olmalılar..
أنا لا أَعْرفُ لابد أن يكون,وكأنهم أصلحوني

Tüm bu türlerin ortak bir ataya sahip olmuş olması gerektiğini biliyoruz.
وبذلك ندرك أن جميع هذه الكائنات لابد أن يكون لها سلف مشترك.

Hindinin dışında olmalıymış, ama o içine koyuyormuş.
و يقول لابد أن يكون مطهوا خارج الديك و هى تطهيه داخل الديك

Efendim? Önemli olsa iyi olur. Anna'yla konuşuyorum.
نعم , لابد أن يكون هذا مهما , أنا اتحدث لآنا