"لاجلك" - Traduction Arabe en Turc

• senin için
• sizin için
• senin adına

Sanırım senin için bir sürprizimiz var.
كيف حالك يا سيدتى؟ اعتقد ان لدينا مفاجئه لاجلك

senin için başka ne yapabilirim?
أنا قريبه، لكنّي لا أستطيع فعل ذلك ماذا ايضا افعله لاجلك ؟

Sırf senin için kimsenin üç milyon dolar vereceğini sanmam.
لم اتوقع احد ان يعطيني 3 مليون لاجلك انت

Demek istediğim, bir kuş kadar özgürsün ki bu gayet güzel birşey senin için.
أعني، كنت، اه، كما تعلمون أنت حر مثل طائر التي على ما يرام لاجلك

Ben sizin için aramayı yaparım bakalım aslında burada ne dönüyor.
سأقوم باجراء هذا الاتصال لاجلك, لارى ما الذي يجري هنا بالفعل

Çok özür dilerim. Sadece bunu senin adına çok istiyorum.
اسفة للغاية,كل الامر هو اني ارغب بتحقيق الكثير لاجلك

Tanrım, seni deli gibi seviyor. senin için kavga etti ve ev yaktı.
يا الهي , انه يحبك دخل في عراك واحرق منزل لاجلك

senin için biraz erken değil mi tatlım? O günlerden biri işte.[br]Anlarsın ya.
حسنا اذا انت لست من الحاشيه القليل من السرعه لاجلك

- Umarım ambulansı hazırlamışsındır. - Evet, senin için!
اتمنى انك احضرت اسعافا جاهزا نعم احضرت لاجلك

senin için yeterince iyi ve akıllı değildim, Ash.
لم اكن جيداً كفايه او ذكي كفاية لاجلك يا اشلي

Amerika'yı, 3. dünya ülkelerini kuklası etmekle suçluyorsun ama sen bu gece, kendi insanlarının inancını; onları, senin için dans ettirmek amacıyla kullandın.
انت تتهم الاميركيين بانهم محركي الدمى في العالم الثالث ومع ذلك استخدمت ايمان قومك لجعلهم يرقصون لاجلك الليلة

Bak, kayıp olan 4 şey şunlar her şey yolunda ve burayı da senin için imzaladım.
انظر, هذه لهذه الاربع مواد المفقوده كل شىء على مايرام ولقد وقعت هنا لاجلك

senin adına çok sevindiğimi ve çok iyi bir baba olacağını ve senin için çok sevindiğimi söylemek istiyorum.
اريد ان اقول وحسب باني سعيدة جداً لاجلك وستكون أفضل أب وانا سعيدة جداً لأجلك

Ayrıca senin için kuru temizlemeciye gitmeyi düşündüm, hiç eşofmanın kalmamış.
لاتقلق.. وايضا اعتقدت انه بإمكاني الذهاب الى مغسلة الملابس لاجلك

senin için çok mutluyum. Aradığını bulduğun için.
انا سعيدة جدا لاجلك, لانك وجدت ما كنت تبحث عنه

Kendim için korkmuyorum, şapşal. senin için korkuyorum.
لست خائفة على نفسي يا دكتور بل قلقة لاجلك

Buraya senin için geldim. Hadi çıkalım şurdan.
لقد جئت هنا فقط لاجلك فلنغادر هذا المكان

Onu senin için terk ettim. Büyük ödülü sen aldın.
سوف اتخلص منها لاجلك احصلي على الجائزة الكبرى

Bana yalnızca gerçeği söylesen senin için yapmayacağım şey yok.
لو انك صارحتني بما تريد لعملت اي شيء لاجلك

senin için seviniyorum, David. senin adına seviniyorum. Gerçekten.
انا سعيد من اجلك يا ديفيد انا حقا سعيد لاجلك يارجل

Ama ben buradayım. Bilmeni isterim, sizin için, çocuk için yanındayım.
لكني هنا اريدك ان تعرف ذلك انا هنا لاجلك ولاجل ولدنا