Ben Albay Thursday. Tahminen Benim için gönderildiniz. - Hayır efendim. | Open Subtitles | أنا العقيد ثيرسداي أفترض انكم قد أرسلتم لاجلي |
Bu eyalette bu yasaldır. Tüm yapman gereken Shaw'ın yerinde Benim için bir bahis oynaman. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تراهن لاجلي في مركز شو |
İçeri geç lütfen, lütfen ona iyi davran, Benim için. | Open Subtitles | ارجوك وحدك ارجوك ادخل ارجوك كن لطيفا معه لاجلي |
Benim için geldiğini söyleme. Bir dolap çeviriyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ولا تقل لي انك هنا لاجلي انت تقوم بعمل هنا ، اليس كذلك ؟ |
Lütfen, oğlum. Eğer başka bir nedeni yoksa, Benim için yap. | Open Subtitles | ارجوك يا ابني اذا لم يكن لشئ, افعله لاجلي |
Bak, bazen... aptalca davrandığım için özür dilerim. Benim için yaptıklarını... gerçekten takdir ettiğimi... bilmeni isterim. | Open Subtitles | انا اسفه اذا كنت اتصرف بغبائ احيانا ولكني اقدر ما تفعله لاجلي |
Benim için yapar mısın? | Open Subtitles | أنه يسأل عن الاغنية. افعلها لاجلي .انها تناسبك. |
Benim için lezbiyen olup lateks giyinecek misin? | Open Subtitles | ستصبجين مثلية الجنس وترتدين لبس متنكر في آخر الوقت لاجلي ؟ |
- Benim için yapar mısın? - Hayır, ben keyfime bakıyordum. | Open Subtitles | افعل هذا لاجلي كلا , شكرا , انني أكل الان |
Hayır çünkü benim evim yandı ve herkes Benim için üzülüyor. | Open Subtitles | لا ، لان منزلي احترق لذا على الجميع ان يشعروا بالسوء لاجلي |
Bu da size yılbaşı hediyem olsun. Ama Benim için bir şey yapmanızı istiyorum. | Open Subtitles | هذه هديتي لكم لكني اريد منكم عمل شيء واحد لاجلي لا بربكم |
Benim için oyuna devam etmen lazım. Haydi devam et şu oyuna. | Open Subtitles | يجب أن تكملي هذه اللعبة اللعينة لاجلي يجب أن تكملي اللعبة |
Benim için onunla konuşup aramızı biraz yumuşatabilir misin? | Open Subtitles | هل تعتقدي أنك تستطيعين ان تحدثيه لاجلي وتقومين بتسهيل الامور قليلا ؟ |
Benim için para transferi yapıpı zengin ve güvende olursunuz. | Open Subtitles | تنقلون المال لاجلي , وتصبحون اغنياء وفي امان |
Hayatımı senin için seve seve tehlikeye atarım. Aynısını Benim için sen de yapmıştın. | Open Subtitles | سأُخاطر بحياتي لأجلكَ بسعادة كما فعلتَ لاجلي |
Sen ve adamların kendiliğinizden Benim için çalışacak ya da öleceksiniz. | Open Subtitles | انت ورجالك يمكنكم العمل لاجلي او ستموتون |
Benim için gelecek. Biraz tuz bulmalıyım. | Open Subtitles | لابد انها قادمة لاجلي يجب انا اجد بعض الملح |
Bakın, Benim için değilse bile iyi bir.. | Open Subtitles | انظري ، يمكنني الحصول على ذلك ان لم تريدي فعل ذلك لاجلي |
Benim için birçok birçok fedakarlık yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بالكثير الكثير من التضحيات لاجلي |
Oğlumu oraya götürebilmemin hiçbir yolu yoktu bu yüzden, benim yerime yapması için yalvardım. | Open Subtitles | لم يكن هناك طريقه لاحضر ابني الى ذلك المكان لهذا رجوته ان يفعل هذا لاجلي |
Ailem, ben ve kardeşim için bir arada kaldılar ve yapmamalılardı. | Open Subtitles | بقي والدي معا لاجلي انا و أخي وما كان عليهم ذلك |