| Irene'i görmek için her teleskoba gidişinizde bastonunuzu sakladığınızı fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت انك في كل مرة تذهب للتيلسكوب لترى ايرين,فانك تخفي عكازك |
| Çok gülümsemediğini fark ettim. | Open Subtitles | لا شئ. لقد لاحظت انك لا تبتسمين كثيراً. |
| Sizi ilk tanıdığımda, onu bir şeyden korumaya çalıştığınızı fark ettim ve çok geçmeden ne olduğunu anladım. | Open Subtitles | لاحظت انك تحاولين حمايتها من شئ وسرعان ما اكتشفت ما هو |
| Ayrıca farkettim ki Bir şeyi gerçek ten isterseniz, 30 gün süresince yapabilirsiniz. | TED | وايضا لاحظت انك اذا كنت ترغب في شيء بشكل كبير, سوف تقوم به في 30 يوم |
| - Ne? Ekmekleri sol elinle atman dikkatimi çekti patron. | Open Subtitles | لا استطيع مساعدتك لكنني لاحظت انك ترمي اللفائف بيدك اليسرى |
| Kilitleri değiştirdiğini fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت انك غيرت القفل الباب لست محتاجة لفعل هذا |
| Gitar çaldığını duymadan önce bir gece seni fark ettim. | Open Subtitles | قبا ان اسمعك تعزفين الجيتار لاحظت انك, في ليلة ما, فقط قبل ان آوي الى الفراش |
| Efendim, dün nötrit seviyesindeki yükseliş esnasında oldukça hızlı tepki verdiğinizi fark ettim. | Open Subtitles | سيدى عند الصعود امس فوق الكوكب لاحظت انك تحصنت بسرعة |
| Tamam, fark ettim ki toplantılara gelmeye devam etmem sanırım seni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | حسنا لقد لاحظت انك لم تأتي الى هذا اللقاء وانا اخمن ان السبب هو انني جعلت الامر غير مريح لك |
| Artık bana Koca Baba demediğini fark ettim. | Open Subtitles | فجأة لاحظت انك لا تنادينى بأبى الكبير |
| Artık bana Koca Baba demediğini fark ettim. | Open Subtitles | فجأة لاحظت انك لا تنادينى بأبى الكبير |
| Mösyö Hall, dün akşam partiye gelmediğinizi fark ettim. | Open Subtitles | سيد "هول " لقد لاحظت انك لم تكن بالحفلة البارحة |
| Çok uzun zamandır kimseyle çıkmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت انك لا تواعد احد منذ فترة |
| Annene "Victoria" dediğini fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت انك تدعين والدتك فيكتوريا |
| Tek başınıza oturduğunuzu fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت انك تجلس بمفردك ملاحظة جيدة |
| Yetkilileri alarma geçirmediğini fark ettim, | Open Subtitles | لاحظت انك لم تطلب التنبيه من السلطات |
| Ara ürün kullanmadığınızı fark ettim... | Open Subtitles | لاحظت انك لا تستخدم المشتقات المالية |
| Yardımcı olamam ama derse gelmekte biraz zorlandığını farkettim. | Open Subtitles | لكني لاحظت انك تعاني في الوصول الى الدرس في الوقت المحدد |
| Rutin güvenlik kamerası kayıtlarını kontrolüm sırasında bir çok kez farkettim ki laboratuvara genç bir adamı getirmişsiniz. | Open Subtitles | من خلال متابعتي الدورية لاشرطةالمراقبة هنا لاحظت انك في عدة مناسبات قد احظرت معك رجلا الى المختبر |
| İnci kabzalı bir tabanca taşımanız dikkatimi çekti. | Open Subtitles | ولكنى لاحظت انك تحمل معك مسدسا يدويا مرصع باللؤلؤ |
| Yeni ayakkabılarını giydiğin dikkatimi çekti. | Open Subtitles | لقد لاحظت انك ترتدين الحذاء الجديد |