"لارتكاب" - Traduction Arabe en Turc

    • işlemek için
        
    • işleme
        
    • yapmaya
        
    • suçu
        
    • suç
        
    • sebep
        
    • komplosu
        
    • yaptırabilir
        
    Veya iki adamı cinayet işlemek için bir şekilde kullanıyordu. Open Subtitles أو إنه بطريقة ما كان يستغل الرجلين لارتكاب جريمة قتل
    Hangimiz ne biliyoruz? Cinayet işlemek için bir sebep olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعرفُ أنهُ ليسَ سبباً لارتكاب جريمة قَتل
    Çaldığı şeyi, başka bir suç işlemek için kullanabilir. Open Subtitles من المحتمل أنه سيستخدم ما سرقه لارتكاب جريمة أخرى.
    Yani mantıklı olduğunu, bana suç işleme teklif ederek mi kanıtlıyorsun? Open Subtitles إذًا أنت أثبت أنك عقلاني بسؤالك إياي لارتكاب جريمة.
    Kötü şeyler yapmaya aç ama vicdanı ve korkusu onu engelliyor. Open Subtitles إنّه متعطّش لارتكاب أمور سيئة لكنّ ضميره و خوفه لا يسمحان له بهذا
    Ama bir suçu kanıtlamak için önceki kötü eylemleri kanıt olarak kullanamazsın. Open Subtitles لكن لا تستطيع ان تقدم فعل سابق سئ لاثبات الميل لارتكاب جريمة
    Araştırma açıkça gösteriyor ki birini hapiste tutmak hayatı boyunca özgür birine kıyasla sizi çok daha büyük oranda suç işlemeye itiyor. TED أوضحت الأبحاث أن احتجاز شخص ما في السجن. يجعلك أكثر عرضة بكثير لارتكاب جريمة بعد خروجك، مما لو كنت حرًا طوال الوقت.
    Cinayet komplosu kurmaktan dolayı suçlanıyorum. Open Subtitles لقد اتُهِمت بالتآمُر لارتكاب جريمَة القَتل
    Kendisi kalbi kırık bir kadın ve bu da insana akla bile gelmeyecek şeyler yaptırabilir. Open Subtitles إنّها امرأةٌ انفطر قلبها. و هذا يدفع المرءَ لارتكاب أشياء شنيعة.
    Cinayet işlemek için müthiş bir fırsat. Open Subtitles إنها الفرصة المثالية لارتكاب جريمة قتل، وإغتصاب
    Bu kanlı bir cinayet işlemek için ilginç bir yer ve zaman seçimi değil mi? Open Subtitles مع اثنين اخرين كشهود يبدو ذلك بأنه وقت ومكان غريب لارتكاب جريمة قتل شنيعة
    Görev gücünüzün Reddington'a suç işlemek için izin verdiğini ve bunu durdurmak için hiçbir şey yapmadığına dair ifadeler duyduk. Open Subtitles لقد سمعنا شهادة أن قوة العمل الخاصة بك يسمح ريدينغتون لارتكاب جرائم عنيفة ولم تفعل شيئا لوقفه.
    Bu günahı işlemek için Hükümet'in iznine sahipsin. Open Subtitles التصريح الطائفي لارتكاب الخطيئة
    İntikam, cinayet işlemek için kesinlikle anlaşılabilir bir durum. Open Subtitles . الانتقام ، سبب مثالي ووجيه ، لارتكاب جريمة قتل - . نعم ، لكنني ظننت أنكم أنتم -
    Eğer onu koruyorsan, cinayet işleme suçuna ortaklıktan dolayı yargılanabilirsin. Open Subtitles إن كنت تتسترين عليه، فيمكن أن تتهمي بالمشاركة في التخطيط لارتكاب جريمة
    suç işleme eğilimi anlamına gelir. Open Subtitles انها مجرد وسيلة نية لارتكاب جريمة.
    Birtakım kabiliyetleri olan biriyim ve başkalarının yapmaya cesaret edemediği işleri yapıyorum diyelim. Open Subtitles دعنا نقول فقط أنا رجل مع مجموعة من المهارات الخاصة. وحصلت على الدستور لارتكاب أعمال أن الآخرين لا يملكون الشجاعة ل.
    Hata yapmaya hakkımız var özellikle de başkalarının fikirleriyle hareket ettiğimizde. Open Subtitles نحن جميعاً معرّضون لارتكاب الأخطاء وخصوصاً عندما نظرنا للآخرين للحصول على توجيهات
    Ara Claudia, sonrada Avukatlar odasını ara ki... .:'sigortayı dolandırmak için komplo kurmak"suçu onların yetkisinde mi,öğren. Open Subtitles هل أن كلوديا ومن ثم استدعاء مكتب المدعي العام الأمريكي ومعرفة ما إذا كان مؤامرة لارتكاب الاحتيال في مجال التأمين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus