"لاعبة" - Traduction Arabe en Turc

    • oyuncusu
        
    • oyuncu
        
    • oyuncusuyum
        
    • oyuncusun
        
    • Oyun
        
    • oyuncususun
        
    • atlet
        
    • takım
        
    • oyuncusuna
        
    Ben bu üç dersi kendi yaptığım esprilerle özetlemek istiyorum, poker oyuncusu tarzı ekleyerek. TED وأرغب أن ألخص تلك الدروس الثلاثة اليوم بواسطة مجموعة الميمات الخاصّة بي، بلفّة من لاعبة بوكر.
    Annen şu ana kadar profesyonel bowling oyuncusu olduğunu düşünmeye başlamıştır. - Ona söyleyeceğim. Open Subtitles والدتك تعتقد أنكى لاعبة بولينغ محترفة الأن
    Aliya Bose, Preeti Sabarwal, Komal Chautala... Hiç bir oyuncu hareket edemiyor. Open Subtitles عاليا بوس بريتى سابريفال و كومال شتالة لا لاعبة يمكنها التحرك لأنش
    Karşımdaki harika bir oyuncu ama bugün daha iyi olan taraf ben olmalıyım. TED أنا فقط أواجه لاعبة عظيمة، لكن يجب علي اليوم أن أكون أفضل.
    Ben profesyonel bir poker oyuncusuyum ve bugün bu oyunun bana karar verme konusunda öğrettiği ve günlük hayatta uyguladığım üç şey hakkında konuşmak istiyorum. TED أنا لاعبة بوكر محترفة، واليوم، أريد التحدث عن ثلاثة أمور تعلّمتها من خلال اللعبة تدور حول إتخاذ القرار، ما أراه يتوافق مع حياتنا اليوميّة.
    Sen, Uganda'yı Satranç Olimpiyatına götüren en genç oyuncusun. Open Subtitles أنت أصغر لاعبة على الإطلاق لتمثلي أوغندا في أولمبياد الشطرنج
    Annen artık profesyonel bir bowling oyuncusu olduğunu düşünmeye başlamıştır. Open Subtitles والدتك تعتقد أنكي لاعبة بولينغ محترفة الأن
    Voleybol oyuncusu, normal tendonit vakalarında olması gerektiği gibi anti-inflâmatuvarlara yanıt veriyordu. Open Subtitles لاعبة الكرة الطائرة كانت تستجيب لمضادات الإلتهاب كما قد تتوقع في حالة التهاب وتري
    Ama top Hindistan savunma oyuncusu Soimoi'de Soimoi'den Marry'e... Marry'den Preeti'ye. Open Subtitles لكن لاعبة الدفاع سومى تأخذ الكرة سومى لمارى..
    Ve benim sözde ailem annem sarışın, mavi gözlü yarı profesyonel tenis oyuncusu. Open Subtitles و المزعومة عائلتي والدتي شقراء, عيناها زرقاء لاعبة تنس سابقة محترفة
    Takımın yıldız oyuncusu yıl sonu partisine gider dolaşmaya çıkar ve parktaki hendekte bulunana kadar kimse onu görmez. Open Subtitles لاعبة لاكروس تذهب إلى حفل الفريق لنهاية السنة ذهبت لتتجول ، ثم لم يرها أحد بعدها حتى وجدت في خندق في حديقة كابس كريك
    Basın bizim nişanlı olduğumuzu öğrendiği anda, kampanyanda kilit oyuncu olmaktan nişanlından başka hiçbir şey olmamaya dönüştüm. Open Subtitles تحولت من كوني لاعبة أساسية في حملتك الانتخابية إلى مجرد خطيبتك الخطيبة الأولى و أنتِ كنتِ تعرفين أن هذا سيحدث
    Tamam o zaman, 16 tane Hintli oyuncu seç ve takımını oluştur. Open Subtitles انظر. لقد قمت بما عليك و اخترت احسن 16 لاعبة
    Sağlık ekibi çağırın. oyuncu yaralandı. Şüpheli kalabalığın arasında. Open Subtitles نحتاج إلى سيارة إسعاف ، لاعبة مصابة المشتبه به وسط الجماهير
    Formayı giymek seni oyuncu basketçi yapmaz tamam mı? Open Subtitles صحيح ، ان ترتدي ثياب اللعب لا يعني أنك لاعبة
    Harika bir oyuncu olduğun için senin takıma girmeni istedim. Open Subtitles اردتُكِ أن تنضمي الى الفريقُ لانكِ لاعبة مذهلة
    Ben yılın en iyi savunma oyuncusuyum. Open Subtitles أنا أفضل لاعبة دفاع لهذا العام
    - Takımdaki en iyi oyuncusun. Open Subtitles ـ أنتِ أفضل لاعبة بهذا الفريق.
    Lisede Oyun kurucu falan mıydın? Open Subtitles هل كنت لاعبة وسط ميدان في المدرسة الثانويه او ما يشبه ذلك؟
    Sen bir beyzbol oyuncususun. Bunu kendin için yaparsın, takımın için yaparsın veya hiç yapmazsın. Open Subtitles أنتِ لاعبة كرة بايسبول إنك تفعلين هذا لأجلك
    Tıpkı bir atlet gibi inkârın kalıplarından uzaklaşıp duygusal çeviklik diye adlandırdığım bir konsepte ilerledim. TED ومثل لاعبة الجمباز، بدأت أتجاوز جمود الإنكار للوصول إلى ما أصبحت أسميه الآن المرونة العاطفية.
    Benim takım oyuncusu olmadığımı söylenmesine asla izin vermem. Open Subtitles إياك أن تسمح بقول أنّي لستُ لاعبة فى الفرق
    Benimle birlikteyken oldukça usta bir satranç oyuncusuna dönüşüyor Open Subtitles لقد أصبحت لاعبة شطرنج محترفه معي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus