"لانستطيع" - Traduction Arabe en Turc

    • yapamayız
        
    • edemeyiz
        
    • biz
        
    • alamayız
        
    • Olmaz
        
    • gidemeyiz
        
    • veremeyiz
        
    • olamayız
        
    • edemiyoruz
        
    biz bu vasat hayattan yükselmek istesek bile, bunu yapamayız. Open Subtitles حتى و إن حاولنا الترفع عن هذه الحياة ، لانستطيع
    - Şimdi yapamayız. - Bu kadını nasıl seversin? Open Subtitles لانستطيع القيام بهذا الآن كيف تحبين هذه السيدة ؟
    "Bu şekilde devam edemeyiz. Daha fazla yapamıyorum." "Durmak zorundayız." Open Subtitles لانستطيع الاستمرار هكذا لا أستطيع ان استمر هكذا
    Bu adamlara yardım edemeyiz ama ileride birilerini bulabiliriz. Open Subtitles لانستطيع مساعدة هؤلاء الرجال ولكننا قد نجد من نساعدة بالداخل
    Sizin benim gibi insanlar için muazzam bir reçeteli ilaç pazarı var ki eğer düşünürseniz hiç mantıklı değil, çünkü biz bu ilaçları alamayız. TED هناك تسويق ضخم لوصفات الأدوية تستهدف أشخاص مثلكم ومثلي، والذي إن فكرتم به ليس له أي معنى أبداً، بما أننا لانستطيع شرائها بلا وصفة.
    Hayır Olmaz.Diğer dansçılar var stüdyo da yapamayız Open Subtitles لا , هناك متدربون أخرون في المسرح , لانستطيع الان
    Ama herkes onu terk ediyor. Hepimiz gidemeyiz, değil mi? Open Subtitles الجميع يهجره الآن لانستطيع أن نرحل جميعاً، أليس كذلك؟
    Ama birkaç katil yunusun bizi yaşamaktan alıkoymasına izin veremeyiz! Open Subtitles لكننا لانستطيع ترك بعض الدلافين القاتلة تمنعنا من العيش وتحصيل النقاط
    Emin olamayız, ama karınızın bazı takılarını ve başka şeyleri çaldığını düşünüyoruz. Open Subtitles نحن لانستطيع التأكد,ولكننا نظن انه سرق بعض جواهر زوجتك وبعض الأشياء الأخرى
    yapamayız. Onu öldüremeyiz anne. Open Subtitles لا نستطيع فعل ذلك لانستطيع ان نطلق عليه النار يا امي
    Gel buraya. Bunu yapamayız. Sakın suçu bize atmaya kalkma. Open Subtitles تعال هنا , لانستطيع فعل هذا , لاتجعلنا مخادعين
    Söylediğini işitiyorum ama yapamayız. Open Subtitles لقد سمعت ما تقوله لكننا لانستطيع الأنطلاق حوله
    Bu filmin yönetmeni olabilirsin Howard, ancak istediğin şeyi yapamayız. Open Subtitles يمكن أن تكون مخرج هذا الفلم هاوارد لكن ماتطلبه لانستطيع عمله
    Kabul edemeyiz. Siz çocuklara alkol satıyorsunuz. Open Subtitles لانستطيع أن نأخذة , أنت تبيع ألبيرة للأطفال
    İnan bana, bu güzel bir sürprizdi... ama artık buna devam edemeyiz. Open Subtitles صدقني ,لقد كانت مفاجاة سعيدة ولكن لانستطيع فعلها ثانية.
    O haklı. Menüde sen ve ben de olursak yardım edemeyiz. Open Subtitles نحن لانستطيع المساعدة أذا كنت أنت وأنا على القائمة
    Ve kariyerim işte böyle başladı! Bilirsiniz, biz zamanı bu şekilde düşündükçe sadece geleceğimiz değil geçmişimizi de şekillendirebiliriz. TED ويالها من ضجة بدأت بها مهنتي عندما نفكر في الوقت بهذه الطريقة فإننا لانستطيع الحفاظ فقط على المستقبل وإنما الماضي أيضا
    Her karara ikinci bir tahmin alamayız. Open Subtitles المقصد من هذا أننا لانستطيع أن ننتقد كل قرار
    Polisi arayamayız, henüz Olmaz. Open Subtitles لانستطيع إخبار الشرطة ليس الآن
    Ama herkes onu terk ediyor. Hepimiz gidemeyiz, değil mi? Open Subtitles الجميع يهجره الآن لانستطيع أن نرحل جميعاً، أليس كذلك؟
    Yağmurun madenden aşağı inmesine izin veremeyiz. Open Subtitles حسنا ولكننا لانستطيع ترك المطر يدخل من اسفل العمود
    Belki yanlış biliyorlar, belki de yalan söylediler. Emin olamayız. Open Subtitles ربما أنهم أخطئوا أو ربما أنهم يكذبوا,نحن لانستطيع أن نعرف بالتأكيد
    Ve itiraz edemiyoruz, çünkü sonuçta bir doğum günü var neymiş Ross'muş. Open Subtitles و لانستطيع أن نتكلم حيال ذلك لأنه عيد ميلاد و هو عيد ميلاد روس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus