O gece Lawton bana kardeşimin yanlışlıkla öldürülmediğini, asıl hedef olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ليلتئذٍ أخبرني (لاوتُن) أن أخي لم يُقتل بالخطأ، بل كان الهدفّ الفعليّ. |
Mermiler kürara bulanmıştı. Floyd Lawton'un yöntemi. | Open Subtitles | "الرصاصات كانت مخضّلة بـ "الكورار (ذلك أسلوب عمل (فلويد لاوتُن |
Lawton yaşıyor. Özür dilerim John. | Open Subtitles | لاوتُن) ما يزال حيًّا) (يؤسفني ذلك يا (جون |
Floyd Lawton lakaplarını akla gelen her kanun gücü veritabanında arattım. | Open Subtitles | تحرّيت عن (فلويد لاوتُن) في كلّ قاعدة بيانات تنفيذيّة |
Lawton, üzerinde çalıştığım bazı işlerle bağlantılı çıktı. Paslamak için doğru kişinin sen olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لاوتُن) طرأ على أمرٍ أعمل عليه) ففكّرت بأنّك المناسبة لتولّي هذا |
Bundan daha iyi bir yalancı olduğunu hatırlıyorum Johhny. Dinle Lyla, Lawton oldukça tehlikeli bir adam. | Open Subtitles | (أذكر أنّك كنت أبرع في الكذب يا (جوني أنصتي يا (ليلى) , (لاوتُن) رجل خطِر جدًّا |
Oliver bak, Lawton'ın babasını ondan aldığını düşünmeden yeğenime kitabını bile okuyamıyorum. | Open Subtitles | أوليفر) , أعجز عن قراءة كتاب لابن أخي) بدون التفكير بأنّ (لاوتُن) سلبه والده |
Mermiler kürara bulanmıştı. Floyd Lawton'un yöntemi. | Open Subtitles | الرصاصات كانت مخضّلة بـ "الكورار"، ذلك أسلوب عمل (فلويد لاوتُن). |
Floyd Lawton lakaplarını akla gelen her kanun gücü veritabanında arattım. | Open Subtitles | تحرّيت عن (فلويد لاوتُن) في كلّ قاعدة بيانات تنفيذيّة. |
Lawton, üzerinde çalıştığım bazı işlerle bağlantılı çıktı. Paslamak için doğru kişinin sen olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | (لاوتُن) طرأ على أمرٍ أعمل عليه، ففكّرت بأنّك المناسبة لتولّي هذا. |
Oliver bak, Lawton'ın babasını ondan aldığını düşünmeden yeğenime kitabını bile okuyamıyorum. | Open Subtitles | (أوليفر)، أعجز عن قراءة كتاب لابن أخي بدون التفكير بأنّ (لاوتُن) سلبه والده. |
Senin, bir korumanın, böylesine ünlü bir suikastçıyı devirmeye neden neden bu kadar hevesli olduğunu merak ediyordum ...bu yüzden Lawton hakkında biraz araştırma yaptım. | Open Subtitles | أثارني الفضول حيال كونك حارس ومتيّم بالإطاحة بقاتل أجير بارز. -فقمتُ ببعض الاستقصاء عن (لاوتُن ). |
Şunu kafana sok. Lawton'dan uzak dur Johnnie yoksa yemin ederim, seni tutuklatırım. | Open Subtitles | ابتعد عن (لاوتُن) يا (جوني)، وإلّا اعتقلتك. |
Lawton yeni işvereniyle yarın saat 8'de buluşup hedefini alacak. | Open Subtitles | يتعيّن أن يلتقي (لاوتُن) عميلًا جديدًا ويكلّف بالمهمّة بالثامنة من مساء الغد. |
O halde yarın akşam Floyd Lawton'un adını senin listeden sileriz. | Open Subtitles | إذًا فإنّنا غدًا سنشطب اسم (فلويد لاوتُن) من قائمتك. |
Lawton'a atış yapabileceğin en iyi pozisyon filan yani. | Open Subtitles | كما تعلم، المكان الذي سيخوّلك أفضل زاوية للتصويب على (لاوتُن). |
Lawton'un girmesini ve temas kurmasını bekle. Sonrasında biz onu deviririz. | Open Subtitles | انتظروا حتّى دخول (لاوتُن) والتأكّد منه، ثم سنجهز عليه. |
Al bakalım. 2009'da Floyd Lawton'ı kiralayan kişinin ismi. | Open Subtitles | هاك هويّة من وظّفت (فلويد لاوتُن) لتنفيذ هجوم 2009. |
O kadın Lawton'ı kardeşimi öldürmesi için tuttu. Ve o metayı da seni öldürmesi için. | Open Subtitles | تلك المرأة وظّفت (لاوتُن) لقتل أخي، وأوقن أنّها وظّفت الفائق الذي حاول قتلك. |
Floyd Lawton beni HIVE'ın verdiği mühimmatla vurdu. | Open Subtitles | (فلويد لاوتُن) أرداني بذخيرة قدّمتها له (قفير) |