"لا أحد آخر" - Traduction Arabe en Turc

• başka kimse
• başka kimsenin
• hiç kimse
• kimse yok
• Başkası yok
• Başkası değil

Öyle mi? başka kimse kaçırmadı ama. Kasabanın yarısı oradaydı.
أجل لا أحد آخر فاته الأمر نصف المدينة كانت هنا

başka kimse onu yapamaz: başka kimse sizin geçmişinizden çıkaramaz, sizin aileniz, çocuklarınız, sizin bütün hayat tecrübeleriniz.
لا أحد آخر سيقوم بذلك: لا أحد سيدعمك من الخلف, ولا من تربيتك , ولا من خبرتك في الحياة.

- Uyandırdım mı? Beni bu saatte senden başka kimse aramaz zaten canım.
لا أحد آخر يقدر أن يتصل بي في هذا الوقت، عزيزتي

Şarkılarda başka kimsenin duyamadığı şeyleri duyar çıkarırdı.
هو يسمع أشياء بأغنية , لا أحد آخر يستطيع سماعها

Başka hiç kimse yok, fakat erkek giysileri ve botları bulduk.
لا أحد آخر هنا , ولكننا وجدنا ملابس رجل وحذاء

Başkası yok. Başkası yok!
لا أحد آخر، لا أحد آخر

Onlara başka kimse yardım edemez! Sadece ben, işte bu pislik!
, لا أحد آخر يستطيع ان يساعدهم أنا فقط,الحشره,أستطيع

Dawn'a ulaşamadık ama başka kimse de ulaşamadı.
لم نصل إلي أعلي عند داون ولكن لا أحد آخر فعل

Her neyse, o işte. Çünkü başka kimse beni istemiyor.
لكن على أي حال هذا هو الحال لأن لا أحد آخر يرغب بي.

Şu olay. Bunu benden başka kimse yapmıyor.
ذلك الشئ الذي أقوم به لا أحد آخر يقوم بذلك الشئ

başka kimse hastalanmadı, endişelenmene gerek yoktur muhtemelen.
لا أحد آخر مرض، لذا غالباً لا داعي للقلق

Birinin yıllığını internetten alabilmenin garip olduğunu düşünen başka kimse yok mu?
لا أحد آخر يعتقد أنه غريب أنّه يمكنكَ شراء كتاب سنة التخرّج لأي شخص من على الإنترنت؟

Senden başka kimse bunu tahliyeyi iptal etmek için yeterince kayda değer bulmuyor.
لا أحد آخر.. لا أحد آخر و جدَ هذه التحذيرات الهامّة بأنّ هذا الشيء لن يأتي

Gözden uzakta, başka kimse yok. Yalnız olduğundan emin olmak istiyor.
مكان منعزل، لا أحد آخر به يريد التأكّد أنّه لوحده

Hızlı bir giriş çıkış. başka kimse yok, sadece ben.
بسرعة أدخل وأخرج لا أحد آخر فقط أنا لوحدي.

Bana başka kimsenin hiçbir şey hatırlamadığını mı söylüyorsunuz?
هل تخبرونني أن لا أحد آخر يتذكر أي شيء ؟

başka kimsenin mavi dosyalardan haberi yok. Böyle kalmasını sağlamalıyız.
لا أحد آخر يعلم بشأن الملفات الزرقاء، وينبغي أن نبقي الأمر هكذا

Taktik değil. başka kimsenin bundan haberi yok.
لا توجد أيّ وسيلة، لا أحد آخر يعلم بهذا الأمر.

Demek istediğim; bu sürede hiç kimse onları ulaştıramaz.
مقصدي أن لا أحد آخر يستطيع أخذها مرةَ واحدة

Kimse ölmek zorunda değil.hiç kimse seni dinlemiyormuş gibi geliyor ama ben varım.
لا أحد آخر يحتاج إلى الموت. تشعر أنك وحيدا, ولكن كنت أسمعك

Burada kimse yok. Yani bana dedin herhalde. E...
لا أحد آخر هنا , لذا من المؤكد أنك تتحدث إلي

Bu seçimlerin sonuçlarına katlanması gereken sadece benim, Başkası değil.
أنا الشخص الذي يجب عليه تحمل عواقب تلك الخيارات، و لا أحد آخر.