Bütün bunları Kitaba bir defa bile bakmadan yapabildiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّك فعلت كلّ هذا دون أن تنظري على الكتاب مرّة واحدة |
Beni yendiğine inanamıyorum ama yendin. | Open Subtitles | تباً، لا أصدق أنّك هزمتني، ولكنّك هزمتني |
Bunları birleştirmeye zaman harcamana inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّك وجدت الوقت لكي تجمعيها معا. |
Aileni kibrit kutusu gördüğün için restorana sürüklediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّك جرّرتي والديكِ لمطعم فقط لمجرّد أنّكِ رأيت علبة ثقاب |
Bana o şeyleri gözden geçirme şansı vermeden sattığına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنت تسد كامل باحتي. لا أصدق أنّك ستبيع أغراضي دون أن تعطيني فرصة لألقي نظرة عليها أولا. |
Kadınlara yasak olan o kulübe hâlâ üye olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | مازلت لا أصدق أنّك عضو في ملهى لا يسمح بدخول النساء. |
Böyle bir şeyi yapabileceğimi sandığına inanamıyorum, dostum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّك تخالني بأنّي أفعل شيء كهذا يا رجل. |
Eve geç geldiğine inanamıyorum ve.... | Open Subtitles | لا أصدق أنّك رجعت للبيت متأخراً ...وبعدذلك تبدأ. |
Dinle. Senin Summer'la benim hakkımda konuştuğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | إسمع لا أصدق أنّك تكلّمت مع سمر لأجلي |
Biraz da kendinizden bahsedin çünkü gerçekten bekar olduğunuza inanamıyorum. | Open Subtitles | أخبريني القليل عن نفسك ... لأني لا أصدق أنّك لا أصدق أنّك ما زلت عازبة |
Senin 40 çocuklu bir sınıfta öğretmenlik yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّك مدرس مسؤول عن 40 طفل. |
Köpeğe oğlumun kazağını giydirdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّك ستلبسين كلبك سترة ابني. |
O pinti Kaşar'a baloya gitme teklifi edeceğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّك ستسأل تلك "العاهرة=هو" البخيلة للحفل. |
Bunu yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّك عملت ذلك |
Bize inandığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّك لا تثق بنا |
Bize söylemediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | فقط لا أصدق أنّك لم تخبرينا |
Buna razı olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّك وافقت على هذا |
Bunu bana yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّك فعلت هذا بي. |
Lenny ve Carl'a sevgililerini getirebileceğini söylediğine inanamıyorum! | Open Subtitles | (لا أصدق أنّك لم تخبر (ليني و(كارل) لأنها سيحضران التّمر |
Sana çelme taktığımı onlara söylediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | {\pos(195,225)} لا أصدق أنّك أخبرتهم بأنّني تعثّرت |