Bayan Dodd, siz ne düşünüyorsunuz? Spielberg'den daha az edepli olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | آنسة داد، ما رأيكِ؟ لا أظن أني أكثر تهذيبًا من سبيلبيرج |
K-Mart? Ben orda mıydım? Orda olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | هل كنت في كي ماركت لا أظن أني كنت هناك هذا الصباح |
Orda olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أني كنت هناك هذا الصباح |
Bütün bunları nefes almadan söylemenden çok etkilendim ama katılacağımı sanmam. | Open Subtitles | حسناً، أنا منبهر جداً لأنك قلت كل ذلك في نفس واحد، لكن لا أظن أني سوف أنظم. |
Bir tanesini daha kaldırabileceğimi sanmam. | Open Subtitles | لا أظن أني أستطيع تحمل حياة أخرى |
Büyükanne, aslında buna gerek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أتعلمين , جدتي , أنا لا أظن أني بحاجة لفعل ذلك |
Evet, artık film öncesi işemeye ihtiyacım olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أجل, لا أظن أني بحاجة للتبول ما قبل العرض |
Sıkıcı olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أني سأصاب بالملل |
Henüz okumaya hazır olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أني جاهز لقراءته بعدُ. |
Daha önce hiç bu kadar çekici olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أني كنتُ أقل روعه |
Aç olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا ... لا أظن أني أملك شهية الأكل. |
Frida olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا ,لا أظن أني لا زلت "فريدا" |
- Hayir, sanmam. | Open Subtitles | كلا، لا أظن أني قصدت ذلك. |
Olabileceğimi sanmam. | Open Subtitles | "لا,لا أظن أني سأهدئ أعصابي" |
Bu isteğimin mantıksız olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | الآن, لا أظن أني أبالغ بطلبي هذا |
- Doğru. Hiçbir şeyi size teslim etmek niyetinde olduğunu sanmıyorum sizi porsuklar! | Open Subtitles | لا أظن أني سأكون مهتمًا بتسليم أي شئ لك، أيها الغُرَيْر! |