| Morfini artırmanın iyi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من الأسلم أن تصل المورفين أي أعلى. |
| Silah sahibi olmanın kanun dışı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من غير القانوني أن أحتفظ بمسدس أنا رامي أهداف |
| Ve benim jüride olmamın adil olduğunu sanmıyorum, çünkü ben bir hologramım. | Open Subtitles | وأنا لا أعتقد أنه من العدل أن أكون من ضمن هيئة المحلفين لأنني صورة ثلاثية الأبعاد |
| Şunu söylemenin abartı olduğunu düşünmüyorum: Amerikadaki ahlaki değişim için büyük katalizör durum komedisi haline geldi. | TED | لا أعتقد أنه من التهويل أن أقول أن الحافز الأكبر في أمريكا للتغيير الأخلاقي كان كوميديا الموقف. |
| Kadınlar bölümünde yalnız kalmanızın uygun olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من اللائق أن تكون وحيداً في فسحة امرأة |
| Senin için araya girmemin doğru olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنه من الأنسب لي أن أثق بكلامكَ الآن |
| Çok konuşmadık. Düşündüğüm kişi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لم نتحدث عن الكثير لا أعتقد أنه من كنت أظنه |
| Adamın girişimci biri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من النوع المُحب لريادة الأعمال |
| Ben kendimi düşünüyordum da, böyle şeylerin bana göre olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | كنت فقط أفكر، بالنسبة لي لا أعتقد أنه من الممكن... |
| Beni yargılayabilecek konumda olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من حقك إصدار حكم عليّ |
| Adil olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من العدل أن ينهوا جولتهم... |
| Onun herkesin tanıdığı kişi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من كان يعتقده الجميع |
| Ciddi bir şey olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنه من أي شيء خطير |
| Genç Walter'ın koşullarına bakarak bunu onun başlatma imkanı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | بأخذ حالة (والتر) بعين الأعتبار لا أعتقد أنه من المحتمل يبدأ بهذا |
| - Mısır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنه من الذرة. |
| (Gülüşmeler) Çevrim içi yaşamın yapısızlığının aslında otoriterizme tepkiyi artıran anksiyeteyi besleyip beslemediğini sormanın çılgınca olduğunu sanmıyorum. | TED | (ضحك) لا أعتقد أنه من الجنون أن أسأل ما إذا كانت بنية الحياة على الإنترنت تغذي القلق بالفعل الذي يزيد من الاستجابة للاستبداد. |
| Bu sistemin bir uzay geçidine sahip olmasının rastlantı olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من قبيل المصادفة أن هذا النظام له بوابة فضائية |
| Özel olanla işi karıştırmanın, iyi olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من الجيد أن تخلطي العمل بالحياة الخاصة |
| Başkan Hanım, son haberler sonrası, buranın sizin içim güvenli olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | سيدتي الرئيسة، بإعطائكِ اَخر الأخبار تلك لا أعتقد أنه من المأمن لكِ أن تبقي هنا |