Sürekli yatağı ısırırkenki o tatlı yüzünün görüntüsü gözümün önüne geliyor. | Open Subtitles | لا أنفك أرى صورة وجهها الجميل اللطيف، مستلقية على الفراش, هناك. |
Sürekli birbirimize en son ne dediğimizi hatırlamaya çalışıyorum ama hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أحاول أن أتذكر ماهو أخر شيء وأنا لا أتذكره |
Tüm öğleden sonramızı, bir oyuncak çay takımının önünde böyle bir günü planlayarak nasıl da geçirdiğimizi düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أفكّر , بشأن كيف كنّا نقضي فترة العصر أمام لعبة مجموعة الشاي الصغيرة نخطط ليومٍ مثل هذا |
Evimize giren o adamı düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أفكّر بذاك الرجل الذي اقتحم منزلنا. |
Düşünmeden edemiyorum annem siz olsaydınız, çok farklı olabilirdim. | Open Subtitles | .. لا أنفك أفكر أنني كنت لأصبح مختلفاً لو أنكِ كنتِ أمي |
Bunu söyleyeceğimi hiç sanmazdım ama kan düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لم أظن بأني سأقول هذا لكن لا أنفك أفكّر بالدماء |
Sadece o siyah kapüşonlu yüzsüz gözümün önünden gitmiyor. | Open Subtitles | لكني لا أنفك عن رؤية ذاك الشخص الذي يتوشح معطفاً أسوداً ووجهه غير ظاهر |
Sürekli insanlara bu alandan çıkmalarını söylüyorum ama... | Open Subtitles | لا أنفك أطلب من بعض الأشخاص مغادرة مواقع الجريمة |
Sürekli bir böceği ezip geleceği değiştireceğimden endişe ediyorum. | Open Subtitles | أنا آسفة، لا أنفك عن التفكير بأني سأدوس على حشرة وأغيّر المستقبل |
Sürekli onları düşünüyorum ama ne yapılmalı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أفكر بشأنهما لكن لا أعرف ما أفعل |
Sürekli banyoya gitmek zorunda kaliyorum. | Open Subtitles | إنني فقط لا أنفك عن الحاجة للذهاب إلى الحمام |
Sürekli bizim gafil bir anımızı beklediklerini düşünüyorum. | Open Subtitles | فقط لا أعرف، لا أنفك أفكر لعلهم ينتظرونا لأن نتخلى عن حذرنا |
Sürekli, orada yalnız başına öleceğini düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لا أنفك بالتفكير على أنها ستموت هناك بمفردها |
Kendi sesimi duymayı çok sevdiğim için sana soru sorup duruyorum. | Open Subtitles | أنا لا أنفك أسئلك أسئلة حتى أستطيع سماع صوتي |
Sürekli kendime okula birkaç yıl daha sabret sonra özgürsün diyip duruyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أقول لنفسي، بضع سنين أخرى في برنامج الإقامة وسأتحرر. |
Sürekli sorup duruyorum, farkındayım ama bir yerlere saldıran bir Kuş Adam'la ilgili herhangi bir haber falan gördün mü? | Open Subtitles | مهلاً، أعرف أنني لا أنفك عن السؤال هل قرأتِ أي تقارير عن أي شيء مؤخراً عن رجل طائر يهاجم بأي مكان؟ |
Kendime Sürekli bu adamın ölümüne üzülüp üzülmediğimi sorup duruyorum. | Open Subtitles | لا أنفك عن سؤال نفسي: أأنا حزينة على أن هذا الرجل ميّت؟ |
Yeni komşumuzu düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لا أنفك عن التفكيبر في الجار الجديد. إنه لطيف. |
Yeni komşumuzu düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لا أنفك عن التفكيبر في الجار الجديد إنه لطيف |
Ne kadar tuhaf, değil mi? Bu sabah karşılaşmamız bir tesadüf müydü diye düşünmeden edemiyorum doğrusu. | Open Subtitles | هذا مضحك، لا أنفك عن التفكير أننا قابلنا بعضنا هذا الصباح بالصدفة. |
Yeni komşumuzu düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لا أنفك عن التفكيبر في الجار الجديد إنه لطيف |
...gözümün önünden gitmiyor. | Open Subtitles | لا أنفك أنظر بالأمر |