"لا بأس يا" - Traduction Arabe en Turc

    • Sorun değil
        
    • Sorun yok
        
    • Her şey yolunda
        
    • Önemli değil
        
    • Bir şey yok
        
    "Sorun değil, oğlum. Open Subtitles لا بأس . يا بني تستطيع أن تحل واجبك على متن القارب
    - Oh! Sorun değil,evlat. Bir avuç 4. sınıf eleştirmenin ne düşündüğü kimin umurunda? Open Subtitles لا بأس يا بنيّ من يهتم برأي مجموعة أطفال من الصف الرابع؟
    Sorun yok Aries. Senin bu gece için hazırlanman gerekiyor, Karris. Open Subtitles لا بأس يا أريس يجب أن تكون مستعدا لليلة يا كيراس
    Sorun yok dostum, Dee birkaç fıkra anlatır, millet de güler falan. Open Subtitles لا بأس, يا صاح. ستلقي عدة نكت, ثم سوف نزيِّف الضحكات, وهكذا.
    Her şey yolunda sevgilim. İyi olacaksın. Sana bakacağım. Open Subtitles لا بأس يا عزيزتي ستكونين على ما يرام، سأعتني بك
    Her şey yolunda canım. Söylemem gerekiyor. Bir kaç ay önce Fitz ile birlikte 3. çocuğumuza hamile olduğumu öğrendik. Open Subtitles لا بأس يا عزيزي، أحتاج فقط أن أقولها قبل بضعة أشهر
    Önemli değil, evlat. Gelecek sefere daha iyi olursun. Open Subtitles . لا بأس يا بني ، ستبلي بشكلٍ أفضل في المرة القادمة
    Bir şey yok, tatlım. Benim için güçlü olmak zorundasın. Open Subtitles . لا بأس يا عزيزتيّ , أُريدكِ أن تكونيّ قويّة
    Sorun değil Tim. Sanki beni hiç çıplak görmedin. Open Subtitles لا بأس يا تيم، ليسَ كأنكَ لم تراني بدون ملابِس
    Sorun değil ahbap, biz sana yardım ederiz. Evet bu doğru. Bana yardım edebilirsiniz. Open Subtitles ــ لا بأس يا رجل، سنساعدك ــ هذا صحيح، يمكنك مساعدتي
    Sorun değil çocuklar. Kendi adıma bir lunaparkım yok belki de hiç ünlü olamayacağım. Open Subtitles لا بأس يا أطفال، صحيح ليس إسمي مكتوباً على مدينة ملاهي،
    Sorun değil beyefendi. Ay sonuna dek para toplamayacağım. Open Subtitles لا بأس يا سيد لا أجمع الأجر إلا نهاية الشهر
    Ah, Sorun yok anne, önceden başka bir randevum olduğunu söyledim, ama yanlıca gerçekten olduğu için. Open Subtitles أوه , لا بأس يا أمي فقد أخبرته بأنني مرتبطة بموعد آخر
    Sorun yok. Sadece rutinin bir parçası. Open Subtitles لا بأس يا رجل، إنّه مجرد جزء من الإجراء الاعتياديّ
    Sorun yok, büyükanne. Yardım getirdim. Open Subtitles أنا تومي، لا بأس يا جدتي لقد أحضرت المساعدة
    Her şey yolunda hayatım. Open Subtitles لا بأس يا عزيزتي. كلّ شيءٍ سيكون على ما يُرام.
    Her şey yolunda, hanımefendi. Biz ulusal polisiz, bizimle gelin. Open Subtitles لا بأس يا سيدتي نحن من الشرطة الوطنية ، تعالي معنا
    Her şey yolunda çocuklar. Katili görmezden gelin. Open Subtitles لا بأس يا أطفال ، فقط تجاهلوا القتلة
    Önemli değil tatlım. Meni sildiğin bezleri topla yeter. Open Subtitles لا بأس يا عزيزتي، احزمي خرقاً كي تمسحي ما يقذفه عليك الرجال
    Önemli değil canım. Yemek için dışarı çıkıp kutlayabiliriz. Open Subtitles لا بأس يا حبيبتي ، بوسعنا الخروج لتناول العشاء والإحتفال بالخارج
    Bir şey yok tatlım. Bir şey yok. Open Subtitles لا بأس يا عزيزتى إن الأمور سوف تكون على ما يرام
    -Onu sakinleştirmek dışında yapacak Bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء لفعله عدا تركها لتهدأ لا بأس يا عزيزتي لا بأس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus