"لا تقلق على" - Traduction Arabe en Turc

    • için endişelenme
        
    • dert etme
        
    • 'i merak etme
        
    • için kaygılanma
        
    • hakkında endişelenme
        
    Babamın yanındalar. Hiçbir şey için endişelenme. İş yerimi aramalıyım... Open Subtitles إنهم مع والدي، لا تقلق على أي شيء سأتصل بالعمل..
    Yaşlı Nick için endişelenme. O, ne yaptığını iyi bilir. Open Subtitles لا تقلق على نيك العجوز أنه يعرف ما يفعله
    Hayır, dert etme. Bana bir içki ısmarla olsun bitsin. Open Subtitles لا تقلق على هذا أشترى لى مشروب و أطلق على هذا بأنه عادل
    Dean'i merak etme. Open Subtitles لا تقلق على دين
    Aklım için kaygılanma, canım! Open Subtitles لا تقلق على عقلى يا حبيبى
    Bu kahrolası konu hakkında endişelenme. Open Subtitles لا تقلق على أي شيء لعين
    Samantha için endişelenme, Darrin. Hepimiz ona yardımcı olacağız. Open Subtitles من الآن، لا تقلق على سامانثا دارين نحن جميعا سوف نساعدها
    Küçük arkadaşın için endişelenme. Onu evine götüreceğiz. Open Subtitles لا تقلق على صديقتك الصغيرة نحن سنوصلها للبيت
    Belki de ben gidip onu aramalıyım. Jake için endişelenme. Open Subtitles ــ ربما يجب أن أذهب للبحث عنه ــ أووه, لا تقلق على جيك
    Arkadaşların için endişelenme. Onlara iyi davranılması için bekçileri uyardım. Open Subtitles لا تقلق على أصدقائك لقد أعطيت تعليمات للحراس أن يعاملوهم جيدا.
    Kardeşin için endişelenme Zihninde ki son sığınağınıda aldım Open Subtitles لا تقلق على أخيك، سلبتُه ملاذه العقليّ الأخير.
    Kızın için endişelenme. Kimse onu götürmeye gelmeyecek. Open Subtitles لا تقلق على ابنتك، فلن يبعدها أحد
    Benim ailemi dert etme, baba. Ben ailemi bir arada tutarım. Open Subtitles لا تقلق على عائلتى يا ابى سابقى عائلتى معا
    Harç konusunu dert etme sen. Open Subtitles لا تقلق على الرسوم الدراسية، لماذا تقلق؟
    Kendin için gerçekliği bul ve kendin için gerçekliği bulduğunda, onun içinde bir gerçeklik olacak, ama olay örgüsüyle çelişkili olabilir, fakat dert etme." TED ابحث عن الحقيقة بنفسك، وعندما تجد الحقيقة بنفسك، ستحتمل الصواب، ولكنها قد تناقض الحبكة، ولكن لا تقلق على ذلك."
    Lois'i merak etme. Open Subtitles لا تقلق على لويس.
    Sen Tracy'i merak etme. Open Subtitles ( لا تقلق على ( ترايسي ستكون بخير
    Ama Dean'i merak etme. Open Subtitles (لكن لا تقلق على (دين
    Rahatım için kaygılanma. Open Subtitles لا تقلق على راحتي .
    Saatim hakkında endişelenme. Git işine. Open Subtitles لا تقلق على ساعتى أذهب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus