"لا تهتم" - Traduction Arabe en Turc

    • Boş ver
        
    • Boşver
        
    • umurunda değil
        
    • Önemli değil
        
    • Zahmet etme
        
    • umursamıyor
        
    • umursamıyorsun
        
    • Neyse
        
    • umrunda değil
        
    • Sorun değil
        
    • Endişelenme
        
    • Unut gitsin
        
    Size kartımı vereyim. Kartı Boş ver. Open Subtitles دعنى أعطيك أحدى بطاقاتى لا تهتم بالبطاقة
    Cümleyi Boş ver şimdi. Şuradaki nasıl? Open Subtitles لا تهتم بهذه العبارة، بل اهتم بتلك الجميلة التي تقف هناك
    Boşver. Söyle ona, vakti azalıyor. Open Subtitles حسناً لا تهتم فقط اخبره بانه ليس هناك المزيد من الوقت لتضيعه
    O adam onun hiç umurunda değil. Open Subtitles و الشئ المهم أنها حقاً لا تهتم بشأنه أبداً
    O Önemli değil, sadece bir rehine. Bizi bir yere ulaştırmaz. Open Subtitles كلا، هي لا تهتم إنها مجرد رهينة، ليس هنالك ما يقودنا
    Senin de hakkını vereceğini sanmıyorum yoksa Zahmet etme. Open Subtitles أعتقد أنك إما أن تفعل ذلك بشكل جيد أو لا تهتم.
    O insanların ne düşündüğünü umursamıyor ama korkarım ki ben umursuyorum. Open Subtitles إنها لا تهتم أبدًا بما يفكر به الناس، ولكن أنا أهتم
    Çünkü sen de tıpkı rozeti olan diğer burnu büyükler gibi hiç kimseyi ya da hiçbir şeyi umursamıyorsun. Open Subtitles لأنك لا تهتم بأي شيء او اي شخص فقط مثلهم جميعاً , رجال ضخام مع شاراتهم
    Boş verin. Neyse, ben onu sonra ararım. Sağolun. Open Subtitles حسنا لا تهتم سوف أتصل بها فقط فيما بعد, شكرا
    O iki dakikayı Boş ver. Şimdi gidebilirsin. Open Subtitles حسناً لا تهتم لهذه الدقيقتين يمكنك ان تذهب الان
    Boş ver. Kendime güvendiğim için ben ısmarlayacağım. Open Subtitles لا تهتم ، سأدفع في هذه الجولة لأني أملك الثقة
    Boş ver. Sana yardım etmek için buradayım, değil mi? Open Subtitles حسناً، لا تهتم انا موجودة الآن لمساعدتك، اليس كذلك؟
    Boşver, sporu unutun. Amacınız Amerikanlar gibi konuşmak olsun. Open Subtitles لا تهتم ابداً, إنسى الرياضة, أنت تريد صوت أمريكي.
    Hey! Boşver şunları. Yarın çalışmaya başlıyoruz. Open Subtitles لا تهتم لهم سنبدا العمل غدا اللعنة استيقظوا
    Bir araba. Boşver. Artık öyle birşey yok. Open Subtitles إنها سيارة، لا تهتم لم تعد متواجدة بعد الآن
    Senin umurunda değil ama ben doğduğum yeri öğrenmek için kimliğimin çıkmasını beklemeyeceğim. Open Subtitles أنت لا تهتم. و لكني لن أبقى منتظرا لبطاقة الهوية لأعرف من أين جئت.
    Seksin önemli olduğunu düşünüyor ama aslında hiç umurunda değil. Open Subtitles ... تعتقدُ بأن الجنس مهم ولكنها في الحقيقة لا تهتم
    Kimi üzdüğüm Önemli değil. Sorularınız yanıtlansın yeter. Open Subtitles لا تهتم بمن أقوم بأيذائه طالما أجاوب على أسئلتك
    Dinle, eğer henüz kalemin üstündeki parmak izlerine bakmadıysan Zahmet etme. Open Subtitles استمع، إذا لم تكن قد شغلة الطابعات على ذلك القفص بعد، لا تهتم.
    O hayvan hala dışarıda geziyor ve polisler umursamıyor bile. Open Subtitles ذلك الحيوان ما زال طليقا و الشرطة لا تهتم حتى
    Evet, utanmalısın. Beni ve ailemi umursamıyorsun. Open Subtitles أنت لا تهتم بما فيه الكفاية عني أو عائلتي
    Neyse. Çilginca. Senle ilgili degil, sorun bende. Open Subtitles لا تهتم, هذا جنون الأمر لا يتعلق بك, بل بي
    (Kahkahalar) (Alkışlar) Irkınız doğanın umrunda değil. Irk denen şey zaten insan yapısı. TED ضحك تصفيق ترى، الطبيعة لا تهتم عن عرقك هذا من صنع الإنسان.
    - Sonra da annemi hastaneye bırakmalıyım. - Sorun değil, ben hallederim. Open Subtitles ثم يجب علي أن أتاكد, بأن والدتي ذهبت إلى المستشفى لا تهتم سأذهب بنفسي
    Endişelenme. Evren olması gerektiği gibi karşına çıkar. Open Subtitles لا تهتم في النهاية البشرية تتفتح كما يجب
    Unut gitsin, sadece giyinme odasına gitmeme izin ver. Open Subtitles لا تهتم . اشردني فقط علي الغرفة الرياضية الان

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus