Size kartımı vereyim. Kartı Boş ver. | Open Subtitles | دعنى أعطيك أحدى بطاقاتى لا تهتم بالبطاقة |
Cümleyi Boş ver şimdi. Şuradaki nasıl? | Open Subtitles | لا تهتم بهذه العبارة، بل اهتم بتلك الجميلة التي تقف هناك |
Boşver. Söyle ona, vakti azalıyor. | Open Subtitles | حسناً لا تهتم فقط اخبره بانه ليس هناك المزيد من الوقت لتضيعه |
O adam onun hiç umurunda değil. | Open Subtitles | و الشئ المهم أنها حقاً لا تهتم بشأنه أبداً |
O Önemli değil, sadece bir rehine. Bizi bir yere ulaştırmaz. | Open Subtitles | كلا، هي لا تهتم إنها مجرد رهينة، ليس هنالك ما يقودنا |
Senin de hakkını vereceğini sanmıyorum yoksa Zahmet etme. | Open Subtitles | أعتقد أنك إما أن تفعل ذلك بشكل جيد أو لا تهتم. |
O insanların ne düşündüğünü umursamıyor ama korkarım ki ben umursuyorum. | Open Subtitles | إنها لا تهتم أبدًا بما يفكر به الناس، ولكن أنا أهتم |
Çünkü sen de tıpkı rozeti olan diğer burnu büyükler gibi hiç kimseyi ya da hiçbir şeyi umursamıyorsun. | Open Subtitles | لأنك لا تهتم بأي شيء او اي شخص فقط مثلهم جميعاً , رجال ضخام مع شاراتهم |
Boş verin. Neyse, ben onu sonra ararım. Sağolun. | Open Subtitles | حسنا لا تهتم سوف أتصل بها فقط فيما بعد, شكرا |
O iki dakikayı Boş ver. Şimdi gidebilirsin. | Open Subtitles | حسناً لا تهتم لهذه الدقيقتين يمكنك ان تذهب الان |
Boş ver. Kendime güvendiğim için ben ısmarlayacağım. | Open Subtitles | لا تهتم ، سأدفع في هذه الجولة لأني أملك الثقة |
Boş ver. Sana yardım etmek için buradayım, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، لا تهتم انا موجودة الآن لمساعدتك، اليس كذلك؟ |
Boşver, sporu unutun. Amacınız Amerikanlar gibi konuşmak olsun. | Open Subtitles | لا تهتم ابداً, إنسى الرياضة, أنت تريد صوت أمريكي. |
Hey! Boşver şunları. Yarın çalışmaya başlıyoruz. | Open Subtitles | لا تهتم لهم سنبدا العمل غدا اللعنة استيقظوا |
Bir araba. Boşver. Artık öyle birşey yok. | Open Subtitles | إنها سيارة، لا تهتم لم تعد متواجدة بعد الآن |
Senin umurunda değil ama ben doğduğum yeri öğrenmek için kimliğimin çıkmasını beklemeyeceğim. | Open Subtitles | أنت لا تهتم. و لكني لن أبقى منتظرا لبطاقة الهوية لأعرف من أين جئت. |
Seksin önemli olduğunu düşünüyor ama aslında hiç umurunda değil. | Open Subtitles | ... تعتقدُ بأن الجنس مهم ولكنها في الحقيقة لا تهتم |
Kimi üzdüğüm Önemli değil. Sorularınız yanıtlansın yeter. | Open Subtitles | لا تهتم بمن أقوم بأيذائه طالما أجاوب على أسئلتك |
Dinle, eğer henüz kalemin üstündeki parmak izlerine bakmadıysan Zahmet etme. | Open Subtitles | استمع، إذا لم تكن قد شغلة الطابعات على ذلك القفص بعد، لا تهتم. |
O hayvan hala dışarıda geziyor ve polisler umursamıyor bile. | Open Subtitles | ذلك الحيوان ما زال طليقا و الشرطة لا تهتم حتى |
Evet, utanmalısın. Beni ve ailemi umursamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تهتم بما فيه الكفاية عني أو عائلتي |
Neyse. Çilginca. Senle ilgili degil, sorun bende. | Open Subtitles | لا تهتم, هذا جنون الأمر لا يتعلق بك, بل بي |
(Kahkahalar) (Alkışlar) Irkınız doğanın umrunda değil. Irk denen şey zaten insan yapısı. | TED | ضحك تصفيق ترى، الطبيعة لا تهتم عن عرقك هذا من صنع الإنسان. |
- Sonra da annemi hastaneye bırakmalıyım. - Sorun değil, ben hallederim. | Open Subtitles | ثم يجب علي أن أتاكد, بأن والدتي ذهبت إلى المستشفى لا تهتم سأذهب بنفسي |
Endişelenme. Evren olması gerektiği gibi karşına çıkar. | Open Subtitles | لا تهتم في النهاية البشرية تتفتح كما يجب |
Unut gitsin, sadece giyinme odasına gitmeme izin ver. | Open Subtitles | لا تهتم . اشردني فقط علي الغرفة الرياضية الان |