Şimdi bunu duymak istemediğini biliyorum ama onu yeni evinde gördük ve çok mutluydu. | Open Subtitles | أعلم أنك لا تود سماع هذا الأن و لكننا رأيناه في شقته الجديدة و هو سعيد |
Bak, vajina ile alâkalı olmayan bir şeyleri duymak istemediğini biliyorum. Ama sen, tanıdığım tek tecrübeli "baba" sıfatına sahip kişisin. | Open Subtitles | أعلم أنكِ لا تود سماع ما لا يتعلق بالمهبل ولكنك الأب الوحيد ذو الخبرة الذي يمكنني التحدث له |
Tamam, tatlım, bunları duymak istemediğini biliyorum, ama ben bir kadınım ve ihtiyaçlarım var. | Open Subtitles | حسناً عزيزي أعلم أنك لا تود سماع هذا ولكني إمرأه ولي إحتياجاتي |
Neyse kısa keseceğim, zira hepsini dinlemek istemezsin. | Open Subtitles | سأختصر لك القصة لأنك لا تود سماع كل هذا |
- Kurt. - Bunu duymak istemediğini biliyorum. - O zaman bir şey söyleme. | Open Subtitles | ـ انظر ، أعلم أنك لا تود سماع ذلك الأمر ـ حسناً ، لذا فلا تقوله |
Luke, bunu duymak istemediğini biliyorum, ama ya dönmezse? | Open Subtitles | لوك ، انني اعرف بأنك لا تود سماع هذا ولكن ... ماذا لو انه لا يجب عليها ؟ |